Kadının ekonomiye katılımında herkesin çuvaldızı kendisine batırması lazım
“İzmir’in denizi kız, kızı deniz / Sokakları hem kız hem deniz kokar.” Cahit Külebi’nin Atatürk’e Ağıt şiirinde yer alan bu iki dize neredeyse şiirin önüne geçmiştir. Cahit Külebi romantik duygularla yazmış mutlaka ama anlatmak istediklerinden biri de İzmir’in kızlarının o dönemde de hayatın içinde yer aldığıdır. İzmir, kültürel açıdan “Türkiye’nin batıya açılan kapısı” olma iddiasını biraz da kadınlarına borçlu. Cumhuriyetin ilk yıllarından beridir böyle bu. Yeterli değil elbette. Hatta alınacak çok yol var ama bu uğurdaki çabalar hiç eksik olmuyor.
Bunların sonuncusu geçen hafta Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) tarafından gerçekleştirilen 4. Kadın ve İktisat Kongresi oldu. Son 3 yıldır düzenli olarak gerçekleştirilse de, kongrenin birincisi ile ikincisi arasında 100 yıllık zaman var. 1. İzmir Kadın ve İktisat Kongresi, 1923’te Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla İzmir İktisat Kongresi’nin hemen öncesinde gerçekleştirilmişti. Gönül isterdi ki, aradan geçen bir asırdan fazla sürede cinsiyetler arasındaki tüm eşitsizlikler kalkmış olsa da, böylesi organizasyonlara hiç ihtiyaç kalmasa. Ama ne yazık ki durum pek öyle görünmüyor.
Desteklemelerdeki pozitif ayırım yeterli değil
Türkiye’de en azından ekonomi boyutunda yasal açıdan kadın-erkek eşitsizliğinden söz etmek çok doğru değil.........
© Ekonomim
