Anemi ekonomi
Anemi nedir? Halk arasında adı kansızlık. Toplam kırmızı kan hücresi alyuvarların yani eritrosit sayısının azalması. Eritrositlerin içindeki hemoglobin oksijen taşıyor. Taşıyamadığında hücrelere oksijen gitmiyor. Oksijen hücrelerin canlılığı için gerekli.
Her şeyi bilip hiçbir şey bilememek üzerine fikir geliştirelim mi birlikte. Kelime oyunu yapmıyorum. Bilgi her yerde. Teknoloji sayesinde uzak, çok yakın. Bu kadar çok öğrenince daha iyi olmayacak mıydık?... Bunu fısıldamadılar mı kulaklarımıza. Bilgi, hücreleri besleyen oksijen; teknoloji, damarlarımız olsun. İkisi de var, neden anemiyiz?
Bu yazıya, Türkiye açısından “tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış” Dünya Ekonomik Forumu - Davos toplantılarından fışkıran bilgiyi sindireceğim diye çabalarken karar verdim. Okuyorum, anlıyorum sanıyorum; elde sıfırı görünce şaşırıyorum. Çoğu durum, tespitin ötesine geçemiyor. İçlerinde oksijen olmayan kabarcıklar.
Davos’ta 3-4 gün içinde ABD Başkanı Trump katılmasa kimsenin, “burada da bir şey mi oluyor” diye dönüp bakmayacakları toplantılar yapıldı. Alameti farikası, doğru bilinenlerin yanlış, yanlış bilinenlerin doğru çıktığının her yıl düzenli olarak ilan edilmesi. Alpler’de oksijen fazla.
Bırakın ülkesini, dünyayı değiştirip dönüştüreceğini söyleyen hatta tarihi yeniden yazacağını iddia eden ABD Başkanı, reform konuşarak havanda su döven Avrupa’yı iyileştirecek gibi görünmüyor. Can çekişen, geri kalan dünyayı kurtarmaya zaten niyetli değil…
Avrupa damarlarını kesmiş, kan akmıyor. Trump konuşmasında gözlerinin içine bakarak söyledi, kendisini çok alkışladılar. Başkan, ABD’ye stent uygulayacağını da söyledi. Anlaşılan her damara meyledecek. Kan revan içinde kalır mı?...
Her şeyin bu hızla tersine dönmesi ve bir öyle bir böyle arasında gidip gelmelerimizin sıklığındaki artış korkutuyor. Oksijen alamayan hücreler muhakeme için ralli yapıyor ama nafile.
Paradoksu açıklaması için ne bir ekonomiste ne bir siyasetçiye başvuracağım. Bu ay içinde hayata veda eden Oliviero Toscani’yi hatırlatayım. Yaşamı boyunca şok dalgaları yayan biriydi. Benetton markasının reklam kampanyalarının yaratıcısı olarak ün saldı. Toscani’yi AIDS hastası, idam mahkumları ve daha pek çok tartışmalı görüntüyü insanlığı silkelemek için kullanan İtalyan fotoğrafçısı olarak anımsatabilirim. 82 yaşındaymış. “Kral çıplak” dediği oldu, doğruların yanlış olduğunu gösterdi, bir başka yol olabileceğini ifade etti. Hepimize ayrı konuştu. Satırlarımdan benim de kendisinden pek etkilendiğim anlaşılıyor olmalı. 1980'ler ve 90'larda yaptığı şok ve hayret kampanyaları, pazarlama ve aktivizm, yüksek sanat ve tüketim endüstrisi arasındaki sınırı zorlayan kışkırtıcı reklamlardı. Giyim........
© Ekonomim
