Yapay zekâda küresel kırılma: Paris Zirvesi ne anlatıyor?
Yapay Zekâ “Eylem” Zirvesi 10-11 Şubat’ta Paris’te düzenlendi. 60 ülkenin katıldığı bu toplantı; ilki Londra, ikincisi Seul’de gerçekleştirilen zirvelerin devamı niteliğindeydi. Londra’dakinin ismi Yapay Zekâ “Emniyet” Zirvesi, Paris’tekinin ise Yapay Zekâ “Fırsat” Zirvesi’ydi. İsimlerdeki değişim siyaset ve teknoloji arasındaki etkileşimin ipucunu veriyor.
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Paris’teki toplantıyı Fransa’nın yapay zekâ alanında Avrupa’daki liderliğini gösterecek bir pazarlama etkinliğine dönüştürmeye çalıştı. Nitekim Paris’teki zirveden bir gün önce BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid en-Nahyan, ülkesinin Fransa’ya yapılacak 1 GW’lık veri merkezi için 30 ila 50 milyar avro arasında yatırım yapacağını Macron ile duyurdu. Fransız yapay zekâ şirketi Mistral her yerdeydi. Ayrıca resmi heyetler dışında şirketler ve sivil toplum kuruluşlarının da görüşmelerine yer verilen zirve, ilk defa olarak, “çok paydaşlı” bir formatta yapıldı. Yani artık bu zirveler de COP İklim Zirvesi gibi bir sirke dönme yolunda ilerliyor.
Macron’un Paris’te bir başarı hikâyesi yazdığını söylemek zor. Londra’daki zirvede yapay zekâ teknolojisinde emniyet risklerine odaklanılmıştı. Seul’de her devletin bu konularda yetkinlik geliştirmesine yönelik yol haritası belirlenmişti. Paris’te ise bu başlıklar öncelik olmaktan çıktı. Buna rağmen Çinliler ve Avrupalıların imzaladığı sonuç bildirgesini ABD ve İngiltere imzalamadı. Görünen o ki Macron’un havayı koklayıp zirvenin ismini “güvenlik”ten “fırsat”a çevirmesi, Başkan Donald Trump’ı ikna etmeye yetmemiş. İngiltere ise bildirgeyi yeteri kadar somut adımlar içermediği için imzalamamış. Zaten 58’i devlet, diğerleri de uluslararası örgüt, sivil toplum........
© Ekonomim
