menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Doların zayıflayacak olan hakimiyeti ve alternatifler

19 0
yesterday

ABD, 1944 Bretton Woods Anlaşması’ndan bu yana doların küresel ticaret ve finans üzerindeki baskın rolünden büyük ölçüde faydalandı. 1971’de Bretton Woods’un çökmesinden sonra da pek bir şey değişmedi, hatta aksine doların gücü daha da arttı. Bu gücün bugüne kadar ABD’ye sağladığı avantajları kısaca şöyle özetleyebiliriz:

- Ucuza borçlanabilme imkanı: Dolara olan talep sürekli yüksek olduğu için (ticaret, rezerv, yatırım amaçlı), ABD Dünya geneline göre daha düşük faiz oranlarıyla ve büyük miktarlarda borçlanabilmekte. Nitekim ABD bütçesi çok büyük açıklar vermesine ve ABD’nin dış borcu 36 trilyon doları da geçerek milli gelirinin 0’una yaklaşmasına rağmen, borçlanma faizleri (son aylardaki Trump faktörünü saymazsak) düşük kalmaya devam etti.

- Ticaret açığı verme rahatlığı: ABD, bütçe açığını ucuz finanse edebilme dışında, dünya genelinde dolar tutulmaya ve kullanılmaya devam edildiği sürece yüksek dış ticaret açığı verme lüksüne de sahip.

- Senyoraj geliri: ABD devleti, para basarak elde ettiği kazanç olan senyorajdan gelir sağlamakta — özellikle de yabancıların büyük miktarda dolar nakit tutması sayesinde. ABD dışında kullanılan dolarlar (rezervlerde veya kayıt-dışı ekonomilerde), ABD Hazine’sine verilen faizsiz borç niteliğinde.

- Dolar bazlı olan varlıklara talep: Doların baskınlığı, ABD’yi küresel sermaye akışlarının finansal merkezi haline getirdi. Yabancı merkez bankaları ve yatırımcılar rezervlerinin ve yatırımlarının büyük kısmını dolar cinsinden tutmaları sayesinde ABD’de Wall Street ve finansal piyasalar derinleşti.

- Yaptırım gücü ve jeopolitik kaldıraç: Petrol ticareti dahil küresel işlemlerin büyük bölümü dolar bazlı sistemler üzerinden (SWIFT ve ABD bankaları) gerçekleştiği için, ABD istediği ekonomilere finansal yaptırımlar........

© Ekonomim