Süper Lig’de transfer ekonomisinin görünen ve görünmeyen gerçekleri
Süper Lig’de yaz dönemi transfer dönemi tüm hızıyla devam ediyor. Bu dönemde kulüplerimizde yoğun transfer hareketi gözleniyor. Kulüplerimiz dünya yıldızlarını Süper Lig’e getirmek istiyorlar. Süper Lig transferde Avrupa’nın gözdesi oldu.
Bu transfer hareketliliğini nasıl yorumlamalıyız?
Süper Lig yıllık yaklaşık 550 ila 600 Milyon Euro arasında yarattığı yıllık gelirle Avrupa’nın önemli ligleri arasında yer alıyor. Devlet destekli gelirlerin yanı sıra, Süper Lig başta sponsorluk gelirleri olmak üzere bir şekilde para yaratabildiği için transfer piyasasının da gözde liglerinden birisi olabiliyor.
Şüphesiz ki, UEFA ülkesi olmamız ve Şampiyonlar Ligi’ne, Avrupa Ligi’ne takım gönderiyor olmamız buraya gelecek oyuncular için de Süper Lig’i bir cazibe merkezi yapabiliyor.
Yabancı Oyuncular ve Yıldızlar İçin Süper Lig Çekim Merkezi Çünkü;
- Avrupa’ya yakın olmamızın yanı şıra futbola olan ilginin yüksekliği,
- Şampiyonlar Ligi ve diğer UEFA Organizasyonlarına takım gönderebilme olanağı,
- Oyunculara ödenen yüksek ücret ve maaşlar,
- Etkin vergi denetiminin özellikle spor kulüplerinde olmaması nedeniyle kayıt dışılığın sağladığı düşük vergi avantajı...
Bu nedenle yıldız oyuncular Süper Ligi tercih ediyorlar. Her ne kadar profesyonel futbolculardan alınacak vergi oranları % 40’a kadar yükseltilmiş olsa da, oyuncuyu Türkiye’ye getirebilmek için kulüp vergi yükümlülüğünün altına giriyor. Bazı finansal araçlar ve muhasebe teknikleri kullanılarak, oyuncu ücretlerinden kesilen stopajlar düşürülebiliyor. Bu da yabancı oyuncular için Türkiye’yi vergi cenneti yapıyor.
Yeri gelmişken, konuya ilişkin üç yeni örnek vermek istiyorum ki, Türkiye Süper ligine oyuncular neden geliyor daha iyi anlaşılsın…
Transfer kulüp yönetimleri için popülist sürdürülebilirlik aracı
Transferler aynı zamanda diğer taraftan kulüp yönetimlerinin geleceklerini devam ettirebilmelerine olanak sağlayan; PR’ını (Public Relation) yükselten etkili bir enstrüman.
Kulüp yönetimleri transferler sayesinde popülist politikalarını sürdürebiliyorlar. Olayın tam anlamıyla bir “show business”a dönüşmüş olması, kulübün finansal yönündeki sıkıntıların taraftar tüketici nezdinde olumsuz etkilerini gizleyen bir illüzyon yaratıyor. Kulüp borç batağında olsa bile, taraftar transfer istiyor. Yönetici de kendi bekası açısından bu talebi geri çevirmiyor. O yüzden transfer futbolun en çok sevilen yüzü. Çünkü, her transfer bir heyecan ve beklenti yaratır. Bu heyecan ve beklenti ise kulüp yönetimlerinin işlerini kolaylaştırır, ömürlerini uzatır. Tabi ki, olaylar beklendiği gibi giderse. Beklendiği gibi gitmez ise bu popülist politikaların sonucu hüsrandır. Borç batağıdır.
Bu değirmenin suyu nereden geliyor?
Transfer için konuşulan rakamlar dudak uçuklatıyor. Bir oyuncu için 60-70 Milyon Euro konuşuluyor. Örneğin, Osimhen’i almak için Galatasaray 75 Milyon Euro’yu gözden çıkarttı.
Peki, kulüplerin bu transferlere verebilecekleri paraları var mı? Bu parayı nereden, nasıl buluyorlar?
Bu tamamen kulüp yönetimlerinin sihirbazlık yaptığı bir konu. Bir yandan kulüpler içindeki bulundukları finansal sıkıntılardan kurtulabilme arayışındalar. Diğer taraftan borçlanarak transfer yapıyorlar. Bir yandan birikimli zararlar özkaynakları eritmiş, negatife döndürmüş durumdayken; kulüpler günü gelen yükümlülüklerini karşılayabilmek için harıl harıl para arayışındayken, öbür taraftan transfere saçılan yüz milyonlarca euro. Bu amaçla kulüpler bir euro bulabilmek için kırk takla atıyorlar. İşte bedelli sermaye artırımına gidiyorlar. Her yerde bu harcamalarına kaynak sağlayabilecek sponsor arayışındalar.
İşin ilginç yanı her sene kulüpler önemli miktarda transfer harcaması da yapabiliyorlar. Bakın daha henüz bitmedi ama yaz dönemi transferleri nedeniyle kulüplerimizin toplam transfer bilançoları transfermarkt verilerine göre -38.4 milyon Euro’ya ulaşmış durumda. Ayrıca bu tutara oyunculara ödenecek ücret ve maaşları da eklediğinizde maliyet bir anda yüz milyon euronun üzerine çıkıyor.
Galatasaray’ın yıllık oyuncu ücret ve maaşları toplamı 89 milyon 570 bin Euro… Leroy Sane ile birlikte Osimhen Galatasaray’ın toplam bordrosunun üçte birini oluşturuyor. Bugün iki oyuncuya ödenen yıllık ücret yaklaşık 4.2 Milyar TL’ye ulaşıyor. Galatasaray’ın 28.02.2025 verilerine göre, bu iki oyuncuya ödenen yıllık ücret, Galatasaray’ın gelirlerinin % 54’üne karşılık geliyor.
Bu paraları nereden buluyorlar diye sorduk. Yanıtlayalım:
Şimdilerde gündemde olduğu gibi bedelli sermaye artırımları yapılarak kaynak bulunmaya çalışıyor. Bu amaçla Galatasaray 0 bedelli sermaye artırımı ile 8.1 Milyar TL kaynak sağlamaya çalışıyor.
Fenerbahçe @0 bedelli sermaye artırımı ile 1 Milyar TL girdi hedefliyor.
Trabzonspor % 581,8182 oranında bedelli sermaye artırımından gelen parayla, Felipe Augusto da Silva ile 4 1 yıllık sözleşme imzaladı. Kulüp bedelli sermaye artışı ile hem transferi fonlamak hem de borçlarını ödemek istiyor. Trabzonspor son bir buçuk yılda üç kez bedelli sermaye artırımı gerçekleştirdi. Bunlardan ilki, 0 bedelli sermaye artırımı olarak Ocak 2024’te yapıldı. Bu tarihten dokuz ay sonra bu kez kulüp ikinci bedelli sermaye artırımını 0 olarak yaptı. Üçüncü bedelli artırımının ise X5 olarak gerçekleştirdi.
Beşiktaş ise daha çok yeni @0 bedelli sermaye........
© Ekonomim
