menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“2053 Net Sıfır” hedeflerindeki derin çelişki: Termik santraller

9 0
02.04.2025

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın yayınladığı Ulusal Enerji Planı’nın üzerinden iki yıldan fazla süre geçti. Planda yenilenebilir enerjiye yönelik iddialı ve moral veren hedefler ortaya koyulmuş, bu hedefler 2024 yılı Ekim ayında yapılan revizyon ile dikkat çekici ölçüde artırılmıştı.

Sözgelimi… İki yıl önce, 2035 yılı için öngörülen rüzgâr ve güneş enerjisi kurulu güç toplamı 85 bin MW seviyesinde iken, geçen Ekim ayında bu toplam kurulu güç hedefi 120 bin MW’a çıkarıldı. Ancak planın ruhu, Türkiye’de kömüre yatırımın da devam edeceğini gösteriyor. Türkiye’nin belirlediği “Net Sıfır Emisyon” hedefi kapsamında, 2053’te elektrik üretiminin yüzde 69.1'inin yenilenebilir kaynaklardan, yüzde 29.3'ünün ise nükleerden karşılanması planlanıyor. Ancak planda kömürden çıkışa dair net ve açık bir ifade ya da öngörüye yer verilmiyor.

Türkiye’nin Şubat sonu itibarıyla 116 bin 567 Megavat (MW) olan toplam kurulu gücü içerisinde, ithal ve yerli kömürden enerji üretiminin payı yaklaşık yüzde 20 ile 22 bin MW seviyesinde. Planda, 2035 yılına kadar bu mevcuda ilave olarak 3 bin 200 MW büyüklüğünde yeni kömürlü termik santral yatırımı öngörülüyor.

“Bu ne perhiz” dedirten hedeflerde, mantık olarak termik santrallerin kullanım oranının ve elbette kurulu güç seviyesinin giderek düşmesi gerekirken, sistemde ekolojik ve ekonomik yükü büyük olacak bu yatırımların neden ısrarla yapılmak istendiği, askıda kalan soru işaretini oluşturuyor.

Bir diğer çelişki ise şurada: Kömür santrallerinin sistemden zamanla çıkmasının mı planlandığı yoksa bu santrallerin teşviklerle rezervde tutulmasının mı öngörüldüğü tam olarak anlaşılmıyor. Kömür madenciliğinin yapıldığı illerde yüz binlerce vatandaşın geçim........

© Ekonomim