menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

O binalarda oturanlar tabutlarda yaşıyor!

9 1
31.01.2025

Ülkemizin ‘en büyük sorunu ya da yakın gelecekte karşılaşabileceğimiz en yüksek risk nedir’ diye sorulsa muhtemelen ‘depremdir’ cevabı ilk beş yanıt arasında yer almayabilir. Kentsel dönüşüm ile ilgili bir konuşma başlasa ‘amalarla dolu cümleler’ konuyu sulandırır. Dönüşmesi gereken evi olanlar müteahhitleri büyük düşman olarak tanımlar, müteahhitler ‘kâr etmeden bu iş nasıl alacak’ diye sorar. Kamu neden devreye girmiyor sorusunun yanıtı ‘vatandaşı zorlamanın ağır sonuçlarından çekinen siyasetin edilgenliği’ olur. Maalesef ‘kentsel dönüşüm yasasının çıktığı’ 2012’den beri ‘deprem ve kentsel dönüşüm’ gündemi böyle devam ediyor. Arada büyük küçük depremlerde en az 55 bin kişi enkaz altında feci şekilde öldü bile. İşte böyle bir ortamda yine de kentsel dönüşümde etkin rol almaya çalışan, meselenin ne kadar önemli olduğunu anlatmaya gayret eden birkaç müteahhit var. Bunlardan biri de As Yatırım Geliştirme ve Yapı A.Ş (As Yapı) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sert şöyle konuşuyor:

Sadece İstanbul’da 596 bin konutun acilen, en hızlı şekilde dönüşmesi gerekiyor. İstanbul’da bu konutların olduğu binalarda oturanlar aslında tabutlarda yaşıyor. Kentsel dönüşümü depreme yakalanmadan tamamlamak zorundayız, herkes elini taşın altına koymalı, vatandaş da anlayışını değiştirmeli, hepimizin çok duyarlı olması gerekiyor, geç bile kalındı” diyor. Haluk Sert, firma olarak, bütün kaynaklarını ‘kentsel dönüşüm projelerine tahsis etmeye’ hazır olduğunu belirtiyor ve Beykoz’daki bir projesinden örnek veriyor: “Beykoz’daki kentsel dönüşüm projemizde 1 vatandaşımız, tek başına tam 3 yıl projeye başlamamızı engelledi. 440 dönümlük bir dönüşüm için 7 yıldır uğraşıyoruz. Geçtiğimiz günlerde vefat etti, başlayabilecek miyiz? Şimdi de mirasçılarını bulup onları ikna etmek zorundayız. Kanunlar çıktı, bazı değişiklikler yapıldı ve çoğunluk şartı düşürüldü’ diye bu iş hızlanır sanılıyor. Hayır, yine olmuyor. Tam mutabakat sağlanmadan işe başlayamıyorsun. Ruhsatı alamıyorsun. Bürokrasi de davalardan........

© Ekonomim