Küçük iş yerlerinin siyasi irade ve bürokrasi bağlamı
Üretim örgütlenmesinin vazgeçilmez bileşenlerinden biri olan küçük iş yerlerinde üç önemli aktör önemli: İlki, iş yerlerinin sahip-yöneticileri ve profesyonelleri. İkincisi, yasal zorunluluk ve gönüllü katılıma dayalı sivil toplum kuruluşları (STK). Üçüncüsü de siyasi irade ve bürokrasi.
Küçük ölçekli iş yerlerini 27 Haziran 2025 günü “KOBİ’lerin yeniden tanımlamaya ihtiyacı var” başlıklı yazıda tartışmaya açtık. Yazıda tartıştığımız konular ilgili olanlarda karşılık buldu. 10 Temmuz 2025’te “Küçük iş yerlerine ilişkin algılarımız sorgulanmalı” başlıklı yazıda küçük iş yerlerinin bir yapı sorunu olduğu düşüncesi tartışmaya açıldı. 17 Temmuz 2025 günü, Küçük iş yerlerini yeniden tanımlamanın ‘gerek şartı’ başlıklı yazıda sahip-yönetici ve profesyonellerin sorumluluklarına değinildi. Bir sonraki yazı 24 Temmuz 2025 günü yayımlandı, “ Zurnanın ‘zırtt…’ dediği yer; Meslek Komiteleri” başlıklı yazıda STK’ların sorumluluklarına değinerek tartışalım önerisi yapıldı. Bugün, küçük iş yerlerinin gelişmesini belirleyen bileşenlerden üçüncüsünü sorgulayalım: Siyasi irade ve bürokrasinin rolü.
Algı, kaynak değerlendirme verimini etkiler
Merkez düşüncemiz şöyle: Küçük iş yerleri önce kendi gücünü geliştirmeli ve ağırlıklı olarak kendi gücüne dayanmalı. Büyük gücü -içerdeki güç- yaratarak etkili olabilmek için STK’lar gerçek işlevlerini yerine getirmeli. Kolektif güç için siyasi irade ve bürokrasiden talepler, sağlam gerekçelere dayanmalı. Kolektif gücü gelişmenin itici gücü haline getirecek önlemleri almak siyasi irade ve bürokrasinin ortak sorumluluğu. Bu bağlamda aşağıda özetle değinilen dokuz adımda öngörme ve önlem alma disiplininden asla ödün verilmemeli:
- Doğru yatırım algısı -zihne model- oluşturma: İş dünyasında genel kitle hakim eğilimlerin izleyicisi olmalı. Girişimcilerin rolü, daha önce yapılanlardan farklı işler yaparak büyümenin önünü açmaktır. Gerçek girişimciler toplumların önemli seçkin azınlıklarını oluşturur; siyasi irade ve bürokrasi girişimcilerin önünü açmalıdır. Siyasi iradenin ve bürokrasinin ülkenin gelişmesine ilişkin bilgiye dayalı tutarlı bir fikri varsa, kitle iletişimi bu alana odaklanarak, küçük iş yerlerinde verimli çalışmaları sağlanır. Zamanın ruhuna uygun medeniyet tasavvuru, kitle iletişimi özeni, küçük iş yerlerinin etkinlik ve verimliliğini yükseltir. Tersi tutumlar, verimsizliğe kapı açar. Siyasi irade ve bürokrasinin küçük ölçekli iş yerlerinde kaliteyi artırmasının ilk adımı, doğru bir algı oluşturma, uygun dil ve anlatımla ortam........
© Ekonomim
