menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cumhuriyet kurumları: Eğitim Enstitüleri

18 0
23.04.2025

Cumhuriyet yönetiminin ilk kuşaklarının ana kaygısı, çağdaş uygarlığın onurlu üyesi olan toplum oluşturmaktı. Gelecek inşasında fakır madenler bakımından zengin bir ülke olduğumuzu biliyorlardı. Topraklarımızın yorgunluğunu, iklimimizin sınırlarını, ulaşım ve erişimin engellerini derinden kavramışlardı. Açıkça ve yaygın biçimde anlatılmasa da, en önemli kaynağımızın “insanımız” olduğunu zihinlerine perçinlemişlerdi. Uygarlık tasavvurları ve toplumu ilerletme düşüncesi, onları “insana yatırım yapma” hedefine kilitlemişti. Eğitmen Kursları, Köy Enstitüleri, Eğitim Enstitüleri, Yüksek Köy Enstitüsü, Fen Fakülteleri ve Üniversiteler, insan kaynağını eğiterek toplumu yüceltmenin en etkin yolu olarak algılanıyordu.

Eğitim Enstitüleri, ortaokullarda değişik dersler için öğretmen yetiştirmek için kurulmuştu. Eğitim Enstitüleri, 1946 yılında eğitim sisteminde yerini aldı. Ankara’da Gazi, Balıkesir’de Necati Bey, İstanbul’da Çapa ilk eğitim enstitüleriydi. Bu satırların yazarının bitirdiği Bursa Eğitim Enstitüsü 1958’de, İzmir’de Buca Eğitim Enstitüsü 1959 öğretmen yetiştirmeye başladı. Özellikle 1978’den sonra sayıları hızla artırılarak ülkemizin değişik vilayetlerinde sisteme katıldı. İsrail’de bir dönem Başbakanlık yapan Ehud Olmert, Haaretz gazetesinde yayınladığı yazısında, “Dar görüşlü, cahil ve zorba çetesinden” söz ediyor; bu çetenin “kurumlara karşı savaş yürütüldüğünü” belirterek halkını uyarıyordu. Bu uyarı bizlere de bir şeyler anımsatmalı. Bir toplumun gelişmesinde, “eğitim- öğretim sisteminin çarpan........

© Ekonomim