menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Muhteşem Sokullu”yu rehber edinseydik…

19 0
03.04.2025

Bayram sabahı erken uyandım. İstanbul’u dinledim: Gün boyu kulaklarımızı tırmalayan homurtusundan eser yoktu. Caddeye baktım: Kırk yıl öncesiydi, Hasan Taşan’la Sirkeci’ye inmiştik. Tren garının karşısında telaşla yürüyen birisinin çantası açıldı; içindeki bütün kağıtlar yere saçıldı. Çanta sahibi yerdeki kağıtları toplarken, oradan geçen biri, sokak kabadayısı edasıyla, ağzını doldura doldura “Koş hemşehrim koş… İstanbul kaçıyor, yakala!” diye seslendi.

Bayram sabahı alışık olduğumuz İstanbul’un kaçışı da yoktu.

TV kanallarını dolaştım; bir gün önce Maltepe’ye akan insan seli, metodu açıklanan “tahminler” yapma yerine, herkes kendi iç dünyasındaki “temennileri” öne çıkaran değerlendirmeler yapıyordu.

Tarihi kişiliklerle ilgili notlarımı sakladığım dosyayı karıştırırken, İlber Ortaylı’nın, “Muhteşem Süleyman’ın Sadrazamı: Muhteşem Sokullu” makalesinden aldığım notlar ilgimi çekti. Başka kaynaklardan notları bir araya getirince, Sokullu Mehmet Paşa’nın zamanın törpüleyici etkilerine direnen kişiliğini oluşturan temel etkenin “iç tutarlılık” -özü, sözü ve davranışı uyumlu olma- olduğunu düşündüm.

Muhteşem Sokullu 12 Ekim 1576’da hayata gözlerini yummuş. Sonsuzluk dünyasında göç edeli 546 yıl 7 ay zaman geçmiş. Altı asırdır Sokullu’nun değerini törpüleyip aşındıramayan ilkeleri nelerdi?

- “Bilgilendirmenin önemini kavramıştı”: Dönemin koşullarına göre sağlam verilerle nesnel durumu saptıyor; kendi yararına olmasa bile devleti yönetenlerle........

© Ekonomim