menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Reformların deforma dönüştüğü reform yorgunu ülke: Türkiye

11 0
05.03.2025

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişle başlayan yeni tablo…

Malum ülkemizde üç erk veya kuvvet var. Bunlar; yasama, yürütme ve yargı erkleri. Özellikle parlamenter demokratik ülkelerde bu erkler birbirinden tamamen ayrılmış durumdadır. Biri diğerinin üstü veya altı değildir. Aralarındaki ilişki ilkesel olarak eşitlik esasına dayanır. Dolayısıyla denge ve denetleme mekanizmasının vazgeçilmez kuralıdır.

Ancak 2018 yılında geçilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte, aslında diğer çağdaş ülkelerin sistemlerine pek de uymayan yeni bir yapı getirildi. Erkler ayrılığı yerine, yürütme erkinin daha egemen olduğu, yargı organlarının seçiminin ağırlıklı olarak yürütme erkine bırakıldığı işleyiş benimsendi.

Artık öyle bir noktaya gelindi ki Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay ilişkisi çok karmaşık bir hal aldı. “Kim kimin üstünde” ya da “kim kimin altında” konusunu gündeme getirdi.

Bu arada bakanlıkların sayısı azaltıldı; özellikle bürokrasinin “teknik direktörü” konumundaki müsteşarlık müessesesi kaldırıldı. Her bakanlığa 4 veya 5 bakan yardımcısı atanması çözüm değil, çok başlılık ve dolayısıyla çözümsüzlük getirdi. Öte yandan bazı bakanlıkların da aşırı büyütülmüş olması, bazı bakanlıklarda merkezi yapıda onlarca genel müdürlüğün bulunması sıkıntılara davetiye çıkardı.

Hele de bakanların yasama organının (Meclis’in) dışından getirilmesi de fiilen siyasi sorumluluklarını ortadan kaldırdı. Aynı şekilde merkezi yönetimin ortadan kalkan siyasi sorumluluğu ve aşırı merkeziyetçi işleyiş ile otokontrol........

© Ekonomim