Bilinç ve bilinçdışı
Carl Jung hayatını tek bir hedefe adadı. Otobiyografisinde de belirttiği gibi bu hedef, “kişiliğin sırrına nüfuz etmekti.” (MDR). Bu görevi başarmak için büyük Roma şairi Terrence’in şu sözünü entelektüel görevi olarak benimsedi: insani olan hiçbir şey bana yabancı değil. Daha önce veya daha sonra çok az kişinin yaptığı gibi ruhun derinliklerini araştırdı ve farkına vardığı şey, kendi ruhumuzun doğası hakkında ne kadar az şey bildiğimizdi.
“İnsan varoluşunun amaçlarına ilişkin neredeyse tam bir yönelim bozukluğuyla karakterize edilen zamanlarımız, her şeyden önce, muazzam miktarda psikolojik bilgiye ihtiyaç duyuyor.”
-Carl Jung, Toplu Eserler Cilt 18
"İnsan kişiliğinin iki şeyden oluştuğunu varsayabiliriz: birincisi, bilinç... ve ikincisi, bilinçsiz ruhun belirsiz büyüklükteki hinterlandı."
-Carl Jung, Toplu Eserler Cilt 11
Dünyayı olduğu gibi sunmanın yanı sıra psişe, kişiliğimizi de olduğu gibi sunar. Bilincimizi nasıl düzenlediğimiz, neyin bilincinde olduğumuz, bilinçdışının karanlığında ne bıraktığımız ve kolektif bilinçdışının arketiplerine bağlanma yeteneğimiz veya yeteneğimizin eksikliği, kim olduğumuzu şekillendiren başlıca faktörlerdir. Bu nedenle, Jung kişiliğimizi değiştirmek için bilinçdışıyla olan ilişkimizi değiştirmemiz gerektiğine inanıyordu. Çünkü eğer bilinçdışının unsurlarına bilişsel olarak bağlanır, bunlar üzerinde düşünür ve bunları bilinçli farkındalığa entegre edersek, bilincin kapsamını genişletir, onu düzenleme biçimimizi değiştirir ve Jung'un bütünlük adını verdiği psikolojik sağlık idealine doğru ilerleriz.
Nesiller boyunca incelenecek, tartışılacak ve üzerinde, çarpıtma, yanlış bilgilendirme ve propaganda yapılabilecek bir çağda yaşıyoruz. Normal sanılan birçok ülke ve ülke blokları değişiyor ve göründüğü kadarıyla değişmeye de devam ediyor. Bu nedenle, bilinç ve bilinçdışını, ortada olan biteni birlikte değerlendirmek elzem gibi görünüyor.
ABD merkezli Kuzey Amerika tedarik zincirlerinin rekabet gücü korunacaksa, Avrupa'ya büyük tarifeler uygulanması kaçınılmaz olacaktır. Ayrıca Avrupa'daki jeopolitik zeminin bir ay öncesine göre daha güvencesiz olduğu da tartışmasızdır. Peki “dolar neden zayıflıyor?” diye soracak olursak eğer, piyasa tepkisini küçümsemek için bazı zamanlar vardır ancak o bugün değil.
Son haftalarda birbirini güçlendiren iki tema var. Bu temalardan ilkinin, ABD mali duruşundaki sıkılaşma ve ABD belirsizliğindeki daha geniş çaplı artış olduğunu söyleyebiliriz.........
© Ekonomim
