Bu iki konu birbirine hiç karıştırılmamalı
Gazze’deki olaylar, özellikle Netanyahu’nun komut yağdırdığı İsrail Ordusu’nun intikam bahanesiyle kıyı şeridini Filistinlilerden arındırma girişimi, dünyada İsrail aleyhtarı tavırların artmasıyla sonuçlanıyor. İsrail lehinde tercihlerin gerek hükümet katında gerek toplumda yaygın olduğu ülkelerde bile Netanyahu hükümetinin ne yapmak istediği sorgulanmaya başlanmıştır. Kamala Harris’in Amerikan Kongresi’nin ortak oturumunu yönetmekten uzak durması, Netanyahu ile özel görüşmesinin ise eleştiri yüklü olması buna bir örnek teşkil edebilir. Israil başbakanı uluslarası alanda yalnızlığa doğru itilmektedir. Ülke içinde de popülaritesi zayıflamaktadır. Olayların başlangıcında kendisini destekleyen çoğu İsrailli bile izlediği siyasetin İsrail’i nereye sürüklediğini merak eder olmuşlardır. Netanyahu muhtemelen bir noktada yaptıklarını durdurmak, görevden ayrılmak mecburiyetinde kalacaktır. Ardından kurulacak hükümet “Filistin Sorununa” anlamlı bir çözüm bulmaya çalışacaktır.
Hem dünyada hem de Filistinlilere karşı kardeşlik duygularının beslendiği Arap ülkelerinde çatışmaların daha kapsamlı bir savaşa tırmanması istenmemektedir. Netanyahu olayların daha kapsamlı bir mücadeleye dönüşmesini isteyebilir. Ne de olsa böyle bir durumda başta Amerika olmak üzere çoğu Batı ülkesi İsrail’in varlıksal bir tehditle karşı karşıya kaldığını bildirerek yardımına koşmak zorunda olduklarını ileri süreceklerdir. Buna karşılık, çoğu Arap rejimi, anlaşılabilir nedenlerle çatışmanın yayılmasına karşıdır. Birçok ülkede rejimler sevilmemekte, hükümetler enerjilerini görevlerini korumaya tahsis etmektedir. Ayrıca çoğu ülkede fakirlik hüküm sürmekte, savaşa........
© Ekonomim
visit website