menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Düşünce kipleri

20 0
12.08.2025

“Bazı insanlar nasıl düşünüyor?” Bu sorunun çeşitli cevapları olabilir. Batı aklı ve siyasal kültürü –yani bildiğimiz akıl ve siyasal kültür- içinde kalarak, anlaşılır bir dille çözümlenmeye çalışılırsa aşağıdaki gibi bir durum söz konusu olabilir. Elbette, “nasıl düşündükleri” başka kullanılan mekanizmaların somut nitelikleri ve dolayımlar başka. Bir düşünce kipi olarak “bu tarzda” düşünmeye çalışıyorlar veya bu tarzın kendi dillerindeki muadilini bulmayı deniyorlar denebilir. “Bilmiyorlar ama deniyorlar”.

Modern devlet kuramının bütün önemli kavramları dünyevileştirilmiş ilahiyat kavramlarıdır (Schmitt). Artık ezberlenen bu sözün derinliği tarihselliğinden geliyor. Yani analiz tarihten teoriye gidiyor. En azından, burada klasik bir karşı devrimcilikten daha ince bir pozisyon buluyoruz. Schmitt, Batı aklının teolojinin kavramlarını dünyevileştirmesinin atılmış en önemli adım olduğunu teslim eder. Zaten modern dünyada bu kavramlara ancak sekülerleştirilmiş hallerinde başvurulabilir. Mesela, egemen adeta “zuhur eder”. Yani, bir Hobbes dünyası ufukta belirdiği zaman –anarşi, karmaşa, herkesin herkesle savaşı, yaygın ve kalıcı iç savaş- “egemen” ortaya çıkıp kılıcını atabiliyorsa, bunun adı “mucizedir”. Burke nasıl teolojinin kavramlarını siyasi analize geri çağırdıysa, Marx bile nasıl “ilk birikimi” Hıristiyanlıktaki “ilk günaha” benzettiyse, Schmitt için de egemenin belirişinin mucizevi olduğunu söylememiz gerek. Gayet doğal.

Hobbes’la neden bu kadar uğraştığı bu kısa notun alanına girmiyor. Ama, Hobbes’u proto-Schmitt olarak görmeyi denersek, Hobbes da realist olduğu için –auctoritas, non veritas facit legem (Hobbes)- “yasayı (egemen) güç yapar, hakikat değil” demişti. Aslında formül tam tersidir: Veritas, non auctoritas facit legem. Anlamı hukuk yapmanın kökeninin doğal hukukta –ius naturale- olması gerektiğidir. Hobbes formülü ters çevirerek ius naturale dünyasında olmadığımızı, dolayısıyla doğal haklar kuramına bağlı kalmanın da gerekmediğini, insan eliyle yapılan yasanın otorite –Artificiall Man; Leviathan- tarafından belirlendiğini belirtmiş oluyor. Ius naturale, ius divinum veya lex divina olduğu ölçüde bu ters çevirme bir sekülarizasyona denk düşer. Burada neden lex divina terimini ius divinum’a tercih edebiliriz? Hobbes hukuku/yasayı egemene bağlı kalma yükümlülüğü –obligation- olarak yorumladığı için; ius yükümlülük olduğu kadar hak anlamına da gelebildiği ve Hobbes yasayla hukuku aynılaştırmayı denediği ölçüde –hukuki pozitivizm- lex daha uygun düşecektir. Ancak Hobbes doğal hukukun insan eliyle yapılmış hukuk –burada Hobbes’un ifadesiyle Civill Law, Roma imparatorluk hukuku ki kim olduğu –veya kimler oldukları- açıkça belli olan egemenin otoritesiyle var olan hukuk- ile karşılıklı içerme ilişkisi içinde olduğunu da yazar. Kanımızca bu yorum........

© Ekonomim