menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Anayasa yapmak

17 0
20.05.2025

Anayasanın yığınlarca tartışılması Amerikan devrimine özgüdür.

Federalist Papers, Anayasa Konvansiyonu yeni anayasayı hazırlayıp kabul ettikten ve onaylanması için eyaletlere gönderdikten sonraki sürece bir müdahale idi. 85 yazıdan 51’ini yazan Hamilton’un kişisel gelişimine baktığımız zaman daha 1780 yılında 3 Eylül tarihli James Duane’a mektubunda bir “anayasa meclisi” toplanması gerektiği fikrini buluyoruz. Ayrıca yeni anayasanın merkezi (federal) devlete, kongrenin şahsında, savaş, dış ticaret, dış politika, finans bakanları eliyle yetkiyi tek elde toplayacak gücü vermesinin zorunluluk olduğu düşüncesini açıkça görüyoruz. Daha da ötesinde çok fazla teorik derinliği olmasa da siyaset felsefesi alanına ara sıra girmeye başlayan genç Hamilton’un “monarşinin avantajlarıyla cumhuriyetin avantajlarını mutlu ve herkes için yararlı bir birlikte” toplamaktan bahsettiğini okuyoruz. Mektubun Amerikan ordusunun zor durumda olduğu, maaşların ödenemediği, kaçak sayısının arttığı, Charleston’da 5400 esir vererek garnizonu kaybeden Amerikalıların geleceklerinin pek parlak görünmediği günlerde yazıldığını unutmamak lazım. Federalist pozisyonun ana tezi pratiğin dayattığı açmazlarla mücadele edilirken geliştirilmişti. Temel tez gevşek Konfederasyon yasalarının yetmediği, eyaletlerin çok fazla başına buyruk davrandıkları ve bu durumun ordunun idaresini çok güçleştirdiği idi. Bu görüşün General Washington’un karargâhında tartışılmış bir tez olduğunu da ekleyebiliriz.

Konunun ele alınışının erken bir tarihte gerçekleştiğini söylemek bir açıdan daha olasıdır. Gevşek bir Konfederasyon tanımlayan Articles of Confederation son eyalet tarafından ancak 27 Şubat 1781’de onaylanmıştı. Yani Washington’un da katıldığı federalist görüşler karargâhta geliştirilirken Konfederasyon dahi henüz resmen tam olarak onaylanmamış durumdaydı. Konfederasyon 13 eyalete (devlete) eşit (birer) oy hakkı veriyor, merkezi bir hukuk tanımlamıyor, merkezi bir vergi otoritesi içermiyor, güçlü bir yönetim vaaz etmiyor ve devletin yurttaşlar üzerindeki egemenlik hakkını sadece eyalet yurttaşlığı üzerinden dolaylı biçimde dile getiriyordu. Her biri tek oya sahip 13 eyaletin ortak bir karar alabilmesi için 9 eyaletin onayının gerekmesiyse her önemli kararda yüzde 69’luk bir uzlaşma zorunluluğunu gündeme getiriyordu.

Konu üzerinde düşünce geliştirmeye devam eden Hamilton’un, nihayet bir maliye bakanı atanması üzerine, yeni bakan Robert Morris’e 30 Nisan 1781 tarihinde yazdığı uzun mektup Amerikan devriminin finansmanı üzerine düşünceler içerir. Ayrıca savaş-

© Ekonomim