İskenderiye’den dijital çağa: Kütüphanelerin yenilmez direnişi
Kütüphaneler, insanlık tarihinin en kadim armağanlarından biri; medeniyetlerin hafızası, kültürün ve bilginin en sadık bekçileri. Kayıp uygarlıkların fısıldadığı hikâyeler, bu sessiz tanıkların sayesinde günümüze ulaşıyor. Kil tabletlerdeki çivi yazılarından parşömenlere, el yazması Kuran-ı Kerim'lerden matbaanın mucizesiyle çoğalan kitaplara, dijital arşivlerin sonsuzluğuna uzanan insanoğlunun yolculuğunda, kütüphaneler bilginin kalesi oldu.
Bugün, bilgiye saniyeler içinde ulaştığımız dijital bir çağda yaşasak da kütüphanelerin sunduğu derinlik ve güvenilirlik, onları vazgeçilmez kılıyor. İnternetin uçsuz bucaksız bilgi denizinde kaybolan hakikat, kütüphanelerin dingin raflarında saklı. İşte bu yüzden, 1964’ten beri her yıl Mart ayının son Pazartesi günü başlayan haftada kutlanan Kütüphane Haftası, yalnızca bir anma değil, bilgiye olan minnetimizi tazeleme fırsatı.
Kütüphane Haftası boyunca okullarda gençlerle bir araya gelmek, benim için bir tutkuya dönüştü. Onlara New York Halk Kütüphanesi’ni, Topkapı Sarayı Enderun Kütüphanesi’ndeki altın varaklı sayfalarını anlatırken, gözlerindeki ışığı görmek bana heyecan veriyor. Her defasında........
© Ekonomim
