menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bayramdı, çocuktuk, şendik

11 10
28.03.2025

“Bugün bayram / Erken kalkın çocuklar / Giyelim en güzel giysileri / Elimizde taze kır çiçekleri / Üzmeyelim bugün annemizi” diyordu hepimizin ezberlediği şarkısında Barış Manço. Yarın arife, öbür gün bayram. Bayram sadece dini bir gün, bir tatil değil, aynı zamanda değerli hatıraların ve kaybolan bir dünyanın sembolü benim için, çocukluğum da demek….

Çocukluğum… "Meserret (sevinçler, şenlik) çocukların, yalnız/ Çocukların payıdır! Ey güzel çocuk, dinle” diye başlayan Tevfik Fikret’in şiirinin dizeleri hep belleğimdedir. Ne diyordu Fazıl Hüsnü Dağlarca “Bayram günü ol istersen / Gitsinler gitsinler gitsinler gitsinler / Sen gitme.”

Ben her bayram gidiyorum…

Çocukluğumun o şenlikli günlerine doğru gidiyorum. Belleğimdeki o derin, kör kuyuya kendimi bırakıyorum. Füruzan’ın dediği gibi “Çocuklar unutmaz. Biz, çocukluğumuzu unutuyoruz.” Ben unutmuyorum.

Ben, unutmamak için, kendimi o derin kuyuya öylece, külçe gibi bırakıyorum.

Füruzan’ın çocukları, onun kitaplarında vazgeçemediği anlatıcılardır. Sesleri, kokuları, mekânları ve büyükleri olağanüstü bir biçimde belleklerine kaydederler. Taa ki “hızla avuçlarından kayan yitik çocukluk cennetleri bitene kadar.” Her şeyi onların yetkin anlatımı ile dillendirir yapıtlarında Füruzan.

Ben de çocukluğuma doğru düşerken bir bayram yeri anısına tutunabilir, o şenlikli, cennet günlerimden birini biraz olsun bu köşede dillendirebilirim umuduyla daldım belleğime…

İşte sokağımızın sonundaki kocaman........

© Ekonomim