menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye 1982’de, hem de 12 Eylül döneminde DNA’yı nasıl keşfetti?

96 1
10.11.2025

1982 yılı…
Bir askeri darbe önümdeki bütün hayalleri yıkmış, mutsuz bir öğretim üyesi olarak hayatımı idame ettirmeye çalışıyorum.
Prof. Yılmaz Büyükerşen, Anadolu Üniversitesinin başında ve bana Eskişehir’de haftada bir gün ders vermeyi önerdi.
TCDD’nin, Cumhuriyetin devlet demiryolları olduğu yıllardı.
Dönüş yolunda yemekli vagonda oturuyorum; bir kadeh viski, Anadolu bozkırının ortasından Ankara’ya gidiyorum.

İşte o günlerde elimde bir kitap:
“İkili Sarmal: DNA Yapı Çözümünün Öyküsü”.
Üstünde de yazarının adı: James D. Watson…
O kitabın yazarı, geçen Cuma günü New York’un East Northport kentinde bir huzurevinde öldü.
Tenha bir ölümdü… Çevresinde fazla insan yoktu.
James D. Watson’un ölümü, gündemi siyasetle istiab haddini aşmış Türk klasik medyasında pek yer bulmadı.

Ama bu ülkenin parasız Türk yazarları onu 43 yıl önce keşfetmiş ve kitabını yayınlamıştı.
Bir avuç yazarın kurduğu Yazarlar Kooperatifi (YAZKO), “Bilimsel Kitaplar” serisinde ilk bu kitabı yayınlamıştı.
12 Eylül askeri darbe dönemiydi.
YAZKO’nun başında Mustafa Kemal Ağaoğlu vardı.

James D. Watson, insanlık tarihinin en önemli buluşlarından biri olan DNA ikili sarmalını keşfeden iki insandan biriydi.
DNA bilgisiyle ilk tanışmam işte Eskişehir–Ankara treninin yemekli vagonunda o yıl oldu ve içeriği hiçbir zaman aklımdan çıkmadı.
O kitap aynı zamanda Türkiye’nin DNA’yı keşfiydi.
18 yıl sonra…
26 Haziran 2000 günü, Başkan Clinton Beyaz Saray’da “İnsan Genomu” projesini açıklarken o kitap yine aklıma geldi.
Neler okumuştum o kitapta… Neredeyse satır satır hala aklımda.

1950’li yılların başında dünyanın birkaç yerinde üç ayrı ekip DNA’nın keşfi için inanılmaz bir hızla ve rekabet içinde çalışıyordu.
Bunlardan ikisi Cambridge’deki Cavendish Laboratuvarında çalışıyordu.
İşte DNA’nın ikili........

© Ekonomim