ABD’de faiz, Çin’de büyüme sorunu
ABD ve Çin arasında görüntüde ticaret savaşı ama gerçekte hegemonya savaşının her iki tarafı da zorlayan boyutları olduğu için görüşmeler başladı. Trump çok bastırdı ama Çin’de daha fazla direnmek istemedi.
ABD’de Trump’ın attığı riskli hamleler ardından geri adımları getirse de not düşüşünü engelleyemedi. Moody’s ABD’nin notunu 108 yıl aradan sonra Aaa’dan Aa1’e indirdi. Not hâlâ yüksek ama ABD gibi bir ülkenin 108 yıl sonra gelen not indirimi risk algısını yükselterek tahvil faizlerini hızla yukarı taşıdı. Pazartesi günü 30 yıllık tahvil faizleri %5’i aştı. Faizlerdeki yükselişin arkasındaki diğer bir neden 36 trilyon doları aşan ABD kamu borcunun Trump’ın vergi indirimleriyle bütçe açığını daha da artırıp kamu borcunu yükseltme beklentisi oluşturuyor.
Trump’ın özgürlük günü olarak tarif ettiği 2 Nisan tarihinden kısa bir süre sonra geri adım atmasının önemli bir nedeni yine tahvil faizlerinin yükselmesiydi. Faizlerin yükselmesi Trump’ın yükseltmeyi düşündüğü bütçe açığının maliyetlerini artırdığı kadar finans sektörünün risklerini de yükseltiyor. 2008 krizi sonrası kapitalizm tarihinin en düşük faiz ortamından geçen finans piyasalarında bono- tahvil stoku en yüksek fiyattan artırılmış oldu. Bu nedenle faiz artışları belli oranları aştığında bono-tahvil fiyatlarında yaşanan düşüş finansal piyasa risklerini arttırıyor. Faiz yükselişi sadece bono piyasasında değil yüksek iskonto oranıyla hisse senedi piyasalarında da olumsuz etki yaratıyor. Özellikle borçlanma........
© Ekonomim
