Peki şimdi ne olacak?
Küresel alanda özellikle sürdürülebilirlik odağında çalışan isimler başta olmak üzere hepimizin ortak bir sorusu var peki ya şimdi ne olacak? İklim hareketi, azınlık ve göçmen hakları, cinsel kimlik kazanımları, yeni finansal gelişmeler ve modellerin umudu, küresel ittifakların göstermelik dahi olsa en azından masada olması. Bir şekliyle de daha adil bir dünya için hayal kuran ve çalışanlar bu hafta her şey elimizden alınmış gibi hissediyoruz. Dünyanın farklı noktalarından konuştuğum isimlerde ESG, sürdürülebilirlik, çeşitlilik, kapsayıcılık gibi pek çok konunun artık tarihe karıştığından emin büyük bir karamsarlıkla ortada kimsenin cevaplamadığı ya da cevabını bilemediği bir soru: Peki ya şimdi ne olacak? Trump’ın geldiği an itibari ile sürpriz olmayan büyük kararları, tarih akışına önemli bir şekilde düşen tekno otokrat olarak adlandırabileceğimiz isimlerin dizildiği o fotoğraf, koca bir nazi selamı. Elde edilen tüm kazanımların en azından yolda olduğumuzu düşünmenin bir gecede “Drill baby drill” sözüyle “biz sadece iki cinsiyet biliriz kadın ve erkek” sözleriyle kenara hızla bırakıldığı bir zaman dilimi. Tüm devasa şirketlerin finans piyasalarının içten içe bu anı beklediğini bilsekte hızla tereddütsüz bu politikalara yönelişini izlemek oldukça iç karartıcı. Özellikle geçtiğimiz dönemde görece gücün sadece sermayede toplanmak zorunda olmadığını yeni oluşumları, yaratıcıları, sosyal girişimcileri görürken yani bir şekliyle sermaye sahipleri dışında da var olma alanları varken gelişen yapay zeka tekelleşmesi ile güç tekrar sermayede yani........
© Ekonomim
visit website