menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

BRICS+ ile ilgili en büyük muamma oluşumun nereye evrileceği

14 0
14.09.2024

Geçtiğimiz hafta yazımızın birinci kısmında BRICS oluşumunu tabiri caizse temellendirmeye çalışmıştık. BRIC, BRICS ve BRICS genişleme sürecini, kurulma amacını, ekonomik büyüklüğünü, Yeni Kalkınma Bankası’nı, yapısal sorunlarını ve ülkemizin üyeliğiyle ilgili verdiği mesajları kavramayı ve anlamayı hedeflemiştik. Bu hafta da ülkemizin BRICS ’ya üyeliği durumunda ihracatımıza muhtemel etkilerini anlatmaya çalışacağım.

Bana sorarsanız BRICS ile ilgili en büyük muamma oluşumun nereye evrileceği. Kendini öncelikli olarak ekonomik bir platform olarak açıklasa da ekonomik bir platform olarak nereye evrileceği çok önemli. BRICS kendi içinde bir STA modeliyle gümrüksüz bir oluşum mu olacak, ortak para birimine mi geçecek yoksa kendi para birimleriyle ticaret mi yapacaklar bunlar hala cevap bekleyen sorular.

Hali hazırda BRICS oluşumu ekonomik açıdan bilinmeyen bir denklem. Bu nedenle de yorumlarımla “iki kere iki dört eder’’ demeyeceğim. Bir üretici ve ihracatçı olarak kendi küçük penceremden, süreci biraz geçmişten alıp muhtemel senaryolara göre ülkemizin ihracatına muhtemel etkilerini anlatmaya çalışacağım.

Bunu yaparken kendime bir şerh koymak da isterim. Tabi ki BRICS konusu bir ekosistem dahilinde ve farklı disiplinlerle incelenmesi gereken bir konu. Konunun ekonomik yönleri olsa da jeopolitik ve güvenlik konuları da en az ekonomik bakış açısı kadar önemli.

Bloomberg’in “Türkiye'nin BRICS'e üyelik için başvurdu’’ haberinin akabinde, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik “Süreç devam ediyor, somut gelişme olursa paylaşırız” cevabını verdi. Ben bu yazımı hazırlarken de; Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Uşakov resmî açıklama yaparak Türkiye’nin BRICS'e tam üyelik başvurusu yaptığı haberini dünya kamuoyuyla paylaştı.

Akabindeyse Türkiye'nin BRICS 'ya üyelik için başvuru yaptığı iddialarına Avrupa Komisyonu Dışişleri ve Güvenlik Politikası Sözcüsü Peter Stano, her ülke gibi Türkiye'nin de nelerin kendisi için daha iyi olduğuna karar verebileceği, ittifaklar kurabileceği ve iş birliği yapabileceğine dair görüşlerini paylaştı.

Lakin Stano’nun satır arasında verdiği mesajlar da önemliydi. Türkiye’nin AB'ye aday ülke statüsünün devam edeceğini, Gümrük Birliği kapsamında çok iyi ticari ilişkilerimizin olduğunu belirtti ve ekledi “aday ülkelerin AB'nin değerlerine ve anlaşmalar kapsamındaki yükümlülüklerine saygı göstermeli ve dış politikalarını bizimkiyle uyumlu hale getirmelerini bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

12 Eylül 1963 yılında imzalanan Ankara Anlaşması’ndan bu yana 61 yıldır kapısında beklediğimiz Avrupa Birliği sözcüsünün verdiği mesajlar manidardı.

BRICS kendini ekonomik bir platform olarak görse ya da göstermeye çalışsa da Batı için küresel hegemonyasını zayıflatmaya çalışan siyasi bir oluşum. Bu oluşumun içinde Çin, Rusya, İran gibi Batı’nın farklı yaptırımlarına maruz kalan ülkelerin yanında Batı ile uzun süredir müttefik ülke konumunda olan Hindistan, Sudi Arabistan, Mısır, BAE gibi üye ülkeler ve Meksika, Vietnam ve Kuveyt gibi aday ülkeler de var. Bildiğiniz üzere Hindistan, Vietnam ve Meksika ABD’nin son yıllarda dış ticaretinde uyguladığı frendshoring ve nearshoring stratejisinde en önemli partnerleri.

Batı’nın en doğusu ve Doğu’nun en Batısı konumunda olan Türkiye’yse yaşanan tüm sorunlara rağmen Batı ve Küresel Güney için farklı bir öneme sahip. NATO ve Gümrük Birliği üyesi olmasının yanında Tanzimat Fermanı’nı kerteriz alırsak 185 yıldır Batılılaşma serüveninde olan bir ülke. Bana sorarsanız bu yönüyle bile hem Batı hem de Doğu için önemli bir ortak.

Bu konuyla ilgili yorumlarıma yazının sonuç bölümünde devam edeyim. Şimdi gelin olası BRICS üyeliğinin Türkiye ihracatına olabilecek muhtemel tezahürlerine bakmaya çalışalım.

2024 yılı başındaki son genişleme sonrası grup ülkelerin nüfusu 3,5 milyara ulaştı yani artık BRICS dünya nüfusunun yüzde 45’ine tekabül ediyor. BRICS ülkelerinin ekonomik büyüklüğü 28,5 trilyon dolar ve küresel ekonomisinin yaklaşık yüzde 28’ini oluşturuyor.

Trade map verilere göre küresel mal ihracatının 2023 yılında 23,3 trilyon dolar olduğunu görüyoruz. BRICS ’nın küresel mal ihracatında aldığı paysa yaklaşık yüzde 23’ken küresel mal ithalatından aldığı pay yüzde18 oranında.

En büyük 10 petrol üreticisinden altısı BRICS üyesi ve dünya ham petrol üretiminin yaklaşık yüzde 44’ünü gerçekleştiriyor. Bunun yanında dünya tahıl üretiminin yüzde 40 bu topraklardan karşılanıyor.

Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, İtalya, Fransa, Japonya ve Kanada’dan oluşan G7 ülkeleri yıllık ortalama büyümesi yaklaşık yüzde 1,5’ken BRICS üyelerinin ortalama büyümesi yüzde dördün üzerinde. G7 ülkeleri yirmi yıl önce küresel ekonomik üretiminin yüzde 65’ini temsil ederken bugün bu oran yüzde 45. Önümüzdeki yıllarda küresel ekonomik büyümenin Çin ve Hindistan'dan gelmesi beklendiğinden dolayı BRICS ülkeleri lehine değişmeye devam edeceği öngörülüyor

Yazımın başında da söylediğim üzere Batı BRICS oluşumundan rahatsız lakin buna rağmen ABD, Rusya ve İran hariç BRICS ülkelerinin ana ticaret ortağı olmaya devam ediyor.

Batı dünyası özellikle Çin’e karşı gerek tarife dışı gerekse ek........

© Ekonomim


Get it on Google Play