menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bilgi çağının paradoksu: ‘Post-truth’

10 0
02.04.2025

İçinde yaşadığımız dijital çağ, insanlığın bilgiye erişim kapasitesini tarihte görülmemiş biçimde artırdı. Dünyanın herhangi bir yerindeki bir olayı saniyeler içinde telefon ekranımızda görebiliyoruz. Ancak bu durum, derin bir çelişkiyi de beraberinde getiriyor: Bilgi bolluğu, hakikati bulandırıyor. Sosyal medya, haber siteleri, video platformları ve sayısız dijital kanal, aynı olay için birbirinden tamamen farklı “gerçeklik” versiyonları sunuyor.

Bu yüzyılın en çarpıcı küresel dönüşümlerinden biri, gerçekliğin doğasına dair yaşadığımız bu kırılma olabilir. Artık mesele yalnızca “hakikat nedir” sorusu değil; aynı zamanda “hangi hakikat kabul görür” ve daha da önemlisi “hakikat nasıl üretilir” sorularıyla şekilleniyor. Bilgi ile tutum, gerçek ile algı, veri ile duygu arasındaki sınırlar giderek silikleşiyor.

İnsanlık, küresel olarak sosyal bilimcilerin gerçek ötesi (post-truth) olarak tanımladığı bu çağın yükselen dalgalarıyla yüzleşiyor. Bu dalgalar, bilginin bol ama hakikatin kıt olduğu bir dünyanın kapılarını aralıyor. Bu kavram, yalnızca sahte haberleri tarif etmiyor; aynı zamanda duygu, kimlik ve aidiyet temelli tepkilerin, kanıta dayalı bilgiye üstün geldiği bir zihinsel iklimi tanımlıyor.

Hakikat sorunu, yalnızca doğru bilgiye ulaşma meselesi değil. Michel Foucault, her toplumun kendi hakikat........

© Ekonomim