Yurtdışı iştiraklerden elde edilen kazancın vergilenmemesi
Bugünkü yazımızın konusunu, 01.01.2005 tarihinden itibaren yasalarımızda yer alan düzenlemelere rağmen, uygulamada çok da bilinmeyen “yurtdışı iştiraklerden elde edilen kazançlara ilişkin kurumlar vergisi istisnası” oluşturacaktır.
I- Kurumların yurt dışındaki iştiraklerinden elde ettikleri kazançlarının kurumlar vergisinden müstesna tutulması
Halen yürürlükte bulunan 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, kurumların yurt dışından elde ettikleri iştirak kazançları, aşağıdaki koşullar altında kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Yurt dışı iştirak kazançları istisnasından yararlanılabilmesi için aşağıda yer alan şartların topluca yerine getirilmesi şarttır:
1- İştirak edilen yurt dışındaki kurumun anonim veya limited şirket niteliğinde bir şirket olması. (Kurumlar Vergisi Kanunu çerçevesinde kurum olarak nitelendirilmekle beraber, anonim veya limited şirket niteliğinde olmayan yurtdışı kurumlardan elde edilecek iştirak kazançlarının bu istisnadan yararlanması mümkün olmayacaktır.)
2- İştirak edilen kurumun kanuni ve iş merkezinin her ikisinin de Türkiye’de bulunmaması.
3- İştirak payını elinde tutan kurumun yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az ’una sahip olması.
4- İştirak kazancının elde edildiği tarih itibarıyla, iştirak payının, iştirak kazancının elde edildiği tarihten geriye doğru en az bir yıl süreyle, kesintisiz olarak elde tutulması. (Rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle veya yurt dışı iştirakin iç kaynaklarından yapılan sermaye artırımları nedeniyle elde edilen iştirak payları için bir yıllık elde tutulma süresinin tespitinde, sahip olunan eski iştirak paylarının elde edilme tarihi esas alınacaktır.)
5- Yurt dışı iştirak kazancının iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması. (Vergi yükü, yurt dışındaki iştirakin bulunduğu ülkede ilgili dönemde tahakkuk eden, kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler dahil olmak üzere, toplam gelir ve kurumlar vergisi benzeri verginin, bu dönemde elde edilen toplam dağıtılabilir kurum kazancı ile tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi toplamına oranlanması suretiyle tespit edilecektir. Yurt dışındaki iştirakin kâr payı dağıtması durumunda dağıtılan kâr payları üzerinden ayrıca vergi kesintisi yapılması söz konusu ise, yapılacak vergi kesintisi de vergi yükünün hesabında dikkate alınacaktır.
Dağıtılabilir kurum kazancının tespitinde, dönem kârından ayrılan karşılıklar ile yedek akçeler dağıtılabilir kârın bir unsuru olarak kabul edilecektir. İlgili ülke mevzuatı uyarınca ayrılması zorunlu olan yedek akçeler de dağıtılabilir kâr olarak değerlendirilecektir. Bulunduğu ülke vergi mevzuatı uyarınca vergiye tabi kazancın tespitinde gider olarak indirimi kabul edilmeyen giderler, dağıtılabilir kurum kazancına ilave edilmeyecektir. Yurt dışındaki iştirakin kazançları içinde istisna kazanç unsuru bulunması halinde, kazanca istisna uygulandıktan sonra bulunan matrah üzerinden hesaplanan vergi, vergi yükünün tespitinde dikkate alınacaktır. Öte yandan, ilgili ülkede istisna kazançlar üzerinden vergi kesintisi suretiyle bir vergi ödenmiş olması halinde, toplam vergi yükünün hesabında ödenen bu vergi de dikkate alınacaktır. Yurtdışındaki iştirakin ilgili yıl kazancından zarar mahsubu yapılmış olması durumunda, geçmiş yıl zararlarının mahsubundan sonra hesaplanan bir verginin çıkmaması........© Ekonomim
