Vergi uygulamasında örtülü sermaye
VERGİ GÜNDEMİ
Bilindiği gibi şirketler ve ticari işletmeler, sahipleri veya ortaklarının faaliyetin yürütülmesi için tahsis ettikleri sermaye ile faaliyetlerini icra ederler. Tahsis edilen sermayenin ve yedek akçelerin yetersiz kaldığı hallerde borçlanırlar. Bununla beraber, öz kaynak-yabancı kaynak dengesi ve yabancı kaynağın niteliği de önemlidir.
Ortaklar sermaye artırmak yerine şirkete borç verme yoluna gittiklerinde kurum kazancının doğru beyanı konusunda sorunlar çıkabilmektedir. Kurum kazancı beyan edilip vergisi ödenmeden, ortaklara kar dağıtımı yapılması sonucu doğabilmektedir. Örtülü sermaye ve örtülü kazanç dağıtımı gündeme gelmektedir.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 12’nci maddesinde, örtülü sermaye uygulamasında borç/öz sermaye oranı, ortakla ilişkili kişi ve öz sermaye tanımlarına açık bir şekilde yer verilmiştir. Yazımızda örtülü sermaye sayılan ve sayılmayan borçlanmalar üzerinde duracağız.
Örtülü sermaye kavramı ve borç/öz sermaye oranı
Kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları her türlü borcun, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte, kurumun hesap döneminin başındaki öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılacaktır. İşletmede kullanılan borçların örtülü sermaye sayılabilmesi için;
Ortak ve ilişkili kişiler
Maddede ortaklardan kullanılan kredilerin diğer şartların yerine gelmesi halinde örtülü sermaye sayılacağı öngörülmektedir.
Ortaklık ilişkisi, bir kurumun hem ortak olduğu kurumlarla hem de söz konusu kuruma ortak olan gerçek kişi ve kurumlar ile olan ilişkisini kapsamaktadır. Bu ilişkide herhangi bir ortaklık payı sınırı bulunmamakla beraber İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören hisselerin elde bulundurulması halinde, bu hisselerin ait olduğu kurumlardan yapılan borçlanmalarda örtülü sermayenin oluşabilmesi için, bu şekilde elde bulundurulan hisselerin sağladığı ortaklık payının en az olması gerekmektedir.
Örtülü sermaye uygulanmasında ortakla ilişkili kişi;
Görüldüğü üzere, ortakla ilişkili sayılan kişi ve kurumlarda, en az oranında sermaye, oy ya da kâr payı hakkına sahip olma şartı aranmaktadır. Gerçek kişi veya kurumların, borç kullanan kurumlara, oranından daha az sermaye, oy veya kâr payı hakkı bulunması halinde, ortakla ilişkili kişi sayılmaları söz konusu olmayacaktır.
Borcun doğrudan veya dolaylı olarak temin edilmesi
Borcu kullanan kurumun, borcu ortaklık ilişkisi olan bir kurumdan veya ortakları ile ilişkili bir başka kurumdan doğrudan temin etmemesi örtülü sermayenin mevcut olmayacağı anlamına gelmemektedir.
Borcun, ortak veya ortakla ilişkili kişiden ancak üçüncü kişi üzerinden dolaylı olarak temin edilmesi durumunda da örtülü sermaye söz konusu olabilecektir. Dolaylı olarak temin edilen borçlanmalarda araya birden fazla kurumun girmesi borcun örtülü sermaye olarak kabul edilmesine engel teşkil etmemektedir.
Borcun işletmede kullanılması gereği
Örtülü sermayeden söz edilebilmesi için borcu alan kurumun bu borcu işletme veya yatırım harcamalarında kullanması gerekmektedir. Bu borcun aynı şartlarla diğer başka bir kuruma aktarılması halinde, işletmede kullanılan bir borçtan söz etmek mümkün olmayacak ve bu borçlanma nedeniyle örtülü sermaye oluşmayacaktır.
Buna karşılık borcu kullanan kurumun aynı zamanda borç kullandığı ortak veya ortakla ilişkili kişiden alacağının olması durumunda örtülü sermayenin varlığının tespitinde bu kurumdan olan alacağın bu kuruma olan borca mahsup edilmesi söz konusu olmayacaktır.
Borcun öz sermayenin üç katını aşması
Ortak veya ortakla ilişkili kişiden temin edilip işletmede kullanılan borçların örtülü sermaye olarak kabul edilebilmesi için bu borçların hesap döneminin başındaki........
© Ekonomim
