Tülay Kale yazdı: İnsanın Düştüğü
Marcel Proust sanat sadece hayatın taklidini değil, eşitini (muadilini) gerçekleştirmeye uğraşmaktır, der. Yazarımız Ahmet Karacan İnsanın Düştüğü isimli son kitabında tam da bunu yapıyor. Kitap, Okur Kitaplığı’ndan Şubat 2024’te okurlarıyla buluşmak üzere sefere çıkmış.
Roman yetmiş sekiz başlıktan oluşuyor. Bu başlıklarda yer alan kahramanlardan başlıcaları Dilnur, babası, Doktor Akın, Hemşire Gülten, Mürsel Karakılıç ve köyün ihtiyar heyeti. Romanın dayandığı temel, anlattığı kahramanların her birinin farklı psikolojilerinin olması.
Başroldeki kahraman Dilnur yirmi yaşlarında ve hassas yapıda bir genç kızdır. İki kez girdiği üniversite sınavında başarılı olamamıştır ama hayattaki en önemli amacı bu sınavı kazanmak ve üniversitede eğitim almaktır. Köyde yaşayan Dilnur’un ailesi ilçeye taşınınca hem ailenin hem de Dilnur’un bu yeni ortama uyum sağlama mücadelesi başlar. Bir taraftan yeni ortama diğer taraftan da gireceği sınava hazırlanmaya çalışan Dilnur’un bedeninde ve psikolojisinde çeşitli sorunlar ortaya çıkar. Kahramanımız uzun süre bu sorunlarla mücadele etmeye çalışır. Kalbinde çarpıntı ve içinde duyup bir türlü dindiremediği huzursuzluk nedeniyle Dilnur, profesyonel yardım almaya karar verir. Psikiyatri uzmanı olan Doktor Akın’la yolları bu sebepten kesişir. Mesleğini çok seven bir doktor olan Akın, Dilnur’un tüm bu sıkıntılarından kurtulabilmesi için ona bir tedavi programı uygulamaya başlar. Doktor Akın Bölükbaşı’nın eşi de kendisi gibi bir doktordur. İki kız çocuğu annesi olan Sevinç kocasıyla aynı hastanede dahiliye uzmanı olarak çalışmaktadır. Doktor Sevinç, uzun ve yorucu mesaisinden sonra bir de evde yemek yapmak, bulaşık yıkamak ve temizlik mesaisine girişmek zorundadır. Eşi Akın Bölükbaşı hastaneden sonra eve gelip mesleki bakımdan kendini geliştirmek için........
© Edebiyat Burada
