Resesyon beklenenden yakın mı?
Türkiye ekonomisinin resesyona gireceği yönündeki beklentiler, özellikle 2024 yılı üçüncü çeyreğinde yaşanan daralma ile gündeme gelmiş ve 2025 yılının ilk çeyreğindeki faiz indirimleriyle bir miktar unutulmaya başlamıştı. Ancak, 2025 Mart ayının ikinci yarısından itibaren yaşanan gelişmeler ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) tekrar faiz artışına gitmesiyle birlikte resesyon söylemleri yeniden dile getirilmeye başlandı.
Büyüme beklentileri: Orta Vadeli Program’da yer alan %4’lük büyüme hedefinin artık ulaşılamaz olduğu konusunda neredeyse herkes hemfikir durumda. OECD’nin %2,6 ve AB Komisyonu’nun %2,8 oranındaki iyimser tahminlerine rağmen, özellikle son iki aylık süreçte yaşanan ve TCMB rezervleri ile kurlar üzerinde baskı yaratan ani sermaye çıkışları resesyon riskini barındırmaktadır.
Uluslararası derecelendirme kuruluşları, yerli ve yabancı ekonomistler ile uluslararası finans kuruluşları, Türkiye ekonomisinin 2025 yılında beklentilerin altında bir büyüme performansı sergileyeceği ve resesyon riskinin daha yüksek olduğu yönünde değerlendirmelerde bulunmaktadır.
Enflasyon ve politikaların etkisi: Ekonominin “sıcak para tuzağında” olması ve hanehalkı tarafında yeniden yükselen enflasyon beklentileri, Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminin elini büyümeye yönelik........
© Dünya
