Cari açıkta iyileşme sinyalleri: sürdürülebilir mi, yoksa geçici bir denge mi?
Veriler umut verici olabilir; ancak ekonomide her olumlu gösterge, kalıcı bir düzelmenin işareti değildir. Türkiye gibi dışa açık, enerjiye ve ithal girdiye bağımlı ekonomilerde, cari dengedeki her iyileşme dikkatli okunmalıdır. Bugün görülen bu “rahatlama” gerçekten yapısal bir dönüşümün ürünü mü, yoksa küresel koşulların geçici bir hediyesi mi?
Türkiye ekonomisinin uzun yıllardır süregelen temel sorunlarından biri olan cari açık, son dönemde görece olumlu verilerle gündeme geliyor. Bazı aylarda verilen cari fazla ve yıllık açık rakamlarındaki gerileme, ekonomide “iyileşme sinyalleri” olarak değerlendiriliyor. Ancak bu tablo, kalıcı bir dönüşümün mü yoksa geçici bir dengenin mi işareti sorusunu da beraberinde getiriyor.
Cari işlemler dengesi, bir ülkenin dış dünya ile olan ekonomik ilişkilerinin en kapsamlı göstergelerinden biridir. Türkiye’de bu dengenin zayıf olmasının temel nedeni, tasarruf-yatırım açığı ve ithalata bağımlı üretim yapısıdır. Bu nedenle, görülen her iyileşme dikkatli okunmalı ve yapısal temelleri sorgulanmalıdır.
Cari dengedeki toparlanmanın arkasında iki belirgin etken öne çıkıyor: turizm gelirlerindeki güçlü artış ve enerji ithalatındaki azalma. Pandemi sonrasında hızla toparlanan turizm sektörü, hizmetler dengesine önemli katkı sağladı. Ancak turizm gelirleri jeopolitik gerilimler, bölgesel çatışmalar ve küresel ekonomik belirsizliklerden kolayca etkilenebiliyor. Bu nedenle kalıcı bir denge için turizm performansı tek başına yeterli değildir.
Diğer yandan enerji fiyatlarındaki görece düşüş ve para politikasında uygulanan........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein