Varlık Fonu nasıl değer yaratabilir?
Varlık Fonu’nda da ülke olarak geleneği bozmadık. İlk çıkışını hatırlayın. Mucizevi bir reçete ekonomideki bütün problemleri çözüyordu. Fon, kaynak ve yatırım problemini ortadan kaldırdığı gibi işsizlikten enflasyona bütün illetlerle mücadele etmemizi de kolaylaştırıyordu.
Muhalefet de geleneğe uygun olarak “vatanı sattırmayız”’ın ötesinde bir şey söylemeyip çözüm önerilerinde bulunamadı. Şeffaflıktan uzak, kötü bir kurumsal yönetim kurgusuyla zaman kaybettik. Peki ne yapabiliriz? İki kilit kavram üzerinden kısaca konuya değinmeye çalışayım.
Türkiye Varlık Fonu hakkındaki tartışmaların önemli bir kısmı fona devredilen kamu iktisadi teşekküllerinin (KİT) teminat olarak gösterilmesinden kaynaklanıyor. Oysa stratejik öneme sahip sektörlerde faaliyet gösteren bu işletmelerin bir kısmı gerekli dönüşümü sağlayıp dünya liderleriyle rekabet edemezse on sene sonra şimdiki teminat değerleri bile kalmayabilir.
Basit bir soruyla anlatacak olursak, fona devredilen PTT bu haliyle ve yatırım yapılmadan, taşınmazları ve yerel ölçekte giderek cılızlaşan avantajları dışında daha ne kadar süre değerli kalabilir? E-ticaret sektörünün büyüme potansiyeli ortadayken PTT çok önemli bir fırsatı kaçırmıyor mu?
Benim önerim tam da bu noktada. PTT’yi Deutsche Post’a dönüştürmek için gerekli olan sektörel rehabilitasyonu........
© Dünya
visit website