menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

TÜSİAD vs MÜSİAD

13 0
19.02.2025

Türkiye’de iş tarihi (business history) az sayıda akademik çalışmanın yapıldığı bir alan. Oysa mevcut haliyle çok zengin olmayan bu literatüre biraz bile baksak geçtiğimiz haftaki TÜSİ­AD açıklamasını ve bu açıklama­ya MÜSİAD’ın tepkisini daha iyi değerlendirebiliriz.

Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti Batı­lı ülkeler gibi bir kapitalistleş­me süreci yaşamadı. Dolayısıy­la bugünün gelişmiş ülkelerinde yüzyıllar boyu süregelen müca­dele sonucu oluşan sermaye ve emek bilinci bizde tam anlamıy­la oluşmadı. Aynı zamanda, Ba­tı’da mutlak otoritenin sınırlan­dırılması amacıyla talep edilen ve oluşan kurumlar bu toprak­lara tepeden inme geldiği için toplumun tamamı tarafından da benimsenmedi. Türkiye’nin büyüme ve kalkınmasındaki en önemli yapısal sorunlardan biri kanımca budur.

Devleti yöneten her siyasi gö­rüş de devletin olanaklarını kul­lanarak kendisiyle uyumlu bir sermaye grubu yaratmaktan çe­kinmedi. Devletin sağladığı im­tiyazlar bazı dönemlerde büyük sermaye gruplarına ithalat önce­liği sağlamak oldu; bazı dönem­lerde ise yap-işlet-devret mode­liyle büyük altyapı projelerini (parçalara bölerek) kendine ya­kın sermaye gruplarına vermek oldu. Siyaset, 2. Dünya Savaşı sırasında karaborsadan zengin olana da doğanın canına okuyup zengin olana da gerekli ortamı sağladı.

Bunun sonucu olarak da, neredeyse her dönem, devlet ve kamu bürokrasisi sermaye grup­ları üzerinde bir üstünlük sağla­dı. Sermaye sınıfının kendi kabi­liyetiyle küresel ölçekte rekabet edebilecek ya da serbest piyasa şartlarında önemli bir artık de­ğer (surplus) üretebile­cek durumda olmaması devlet ile iş dünyası ara­sındaki ilişkiyi şekillen­diren temel unsurlardan biri oldu. İş dünyası ka­mu kaynaklarına erişi­mi olduğu ve talepleri­nin karşılandığı sürece devletin mutlak üstünlü­ğünden hiç şikayetçi ol­madı.

TÜSİAD’ın önde gelen üyele­rinin toplumdaki bütün hak ve özgürlükleri kaldıran 12 Eylül 1980 darbesini memnuniyetle........

© Dünya