menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Engelli istihdamı: Sosyal sorumluluk değil, sosyal adalet meselesi

15 6
21.05.2025

Engelliler Haftası geride kaldı. Belediyeler “farkındayız” afişleri astı, kamu kurum­ları sosyal medya payla­şımları yaptı, bazı işyerleri birkaç sembo­lik video yayınladı. Ama so­ralım: Kaç engelli birey bu hafta iş bulabildi? Kaç kişi iş yerinde eşit koşullarda çalışmaya devam edebildi?

Gerçeklerle başlayalım. Avrupa Birliği’nde engelli bireylerin yalnızca )’u yoksulluk ve sosyal dış­lanma riski altındayken, bu oran Türkiye’de w. OECD ülkelerinde engelli­lerin istihdam oranı D, işsizlik oranı ; Türki­ye’de işgücüne katılım ora­nı ise yalnızca ". Türki­ye, engelli istihdamı için milli gelirinin yalnızca %0,1’ini ayırıyor. Bu oran Norveç’te %4, Hollanda’da %5. Bu istatistikler engelli bireylere yönelik bakış açı­mızı fazlasıyla gösteriyor.

Son yıllarda 50 bin­den fazla engelli birey E-KPSS’ye girdi ama sade­ce 2 bini kamuya yerleşti­rildi. Kamu kontenjanı ise sadece 9 kişi artırıldı. Adı­nı koyalım: Bu ülkede hem kamu hem de özel sektör engelli istihdamını bir yük olarak görüyor. Çözüm ise belli: Kamu öncülük etme­li, özel sektör teşvik edil­meli.

Yukarıda verdiğim ista­tistiklerden daha düşün­dürücü olan ise engelli va­tandaşa bakış açısı. Bu bi­reyler şefkat değil, adalet istiyor. Bir engelli vatan­daşımızın şu sözünü unut­muyorum: “Sadaka istemi­yorum, alnımın teriyle hak ettiğim ücreti kazanaca­ğım bir iş istiyorum.” Yani mesele, sosyal sorumluluk projesi değil; hakkaniyetli bir istihdam politikası ol­malıdır.

İlk adım, engelli birey­lerin istihdamını sağlayan Destekli İstihdam Mo­delini ülke çapında yay­gınlaştırmak olmalı. Bu modelde engelli birey, il­gi alanlarına ve becerile­rine göre bir işe yönlendi­riliyor, hem işçi hem işve­ren........

© Dünya