menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ABD ve Çin…

22 4
16.04.2025

Geçen hafta Trump’ın ilan ettiği “Liberation Day” hakkında yaptığım yo­rumlarda, Trump’ın bu ka­rarı kendi oy aldığı seçme­nini istihdam güçlendirmek için yapmış olabileceğini, ay­nı zamanda bu tarife kozunu küresel ölçekte siyasi bir koz olarak kullanmak isteyebile­ceğini yazmıştım. Benim gi­bi birçok insan Trump ve eki­binin aldığı kararları rasyo­nel bir çerçeveye oturtmaya çalışmıştık. Yanılma olasılı­ğımız büyük zira Liberation Day sonrası benim sayabildi­ğim kadarıyla iki tane önemli revizyon yapıldı. Bunlardan biri de akıllı telefon, bilgisa­yar gibi elektronik aletlerle ilgili olandı. Dolayısıyla tari­fe değişikliği konusunda iyi bir hazırlık yapılmadığı ve bu hazırlıksızlık halinin kü­resel belirsizliği daha da şid­detlendireceği ortaya çıktı. Bu belirsizlik çağında her ül­kenin, her sektörün, her şir­ketin en çok ihtiyaç duydu­ğu şey öngörülebilirlik iken dünyanın en güçlü liderinin bizzat kendisi belirsizliğin temel kaynağı haline gelmiş durumda…

Üstelik Trump’ın istihdam artışı ve kendi orta gelir sını­fını güçlendirmek için hayata geçirdiği tarife değişiklikle­ri istenen etkiyi sağlamaya­bilir. Bu konuyla ilgili geçen hafta çok önemli bir çalışma yayımlandı. Hem de ABD’de, hem de çok önemli üç Türk akademisyen tarafından. Şebnem Kalemli Özcan, Can Soylu ve Muhammed Yıldı­rım “Global Networks: Mo­netary Policy and Trade” ma­kalesinde ABD’nin koyacağı yüksek tarifelerin, tetikleye­ceği misillemelerle beraber, bizzat ABD ekonomisinde yaratacağı olumsuz etkilere ve para politikasının bu sü­reçteki kilit rolüne değiniyor. Tüm senaryolarda tarife sa­vaşları ABD GSYH’sini olum­suz etkilerken istihdam artı­şı da sağlanamıyor. Makale­de ortaya konan senaryoların önemli bir kısmında enflas­yon arttığı gibi ABD Doları Trump yönetiminin öngör­düğünün aksine değer kaza­nıyor.

Tarife değişikliklerin­de gördüğümüz bu keyfili­ğe, ABD’nin........

© Dünya