Organik-YZ savaşında T-İnsan olmak
Dünya topyekûn bir savaşta! Her birey, kurum, aile, toplum ve ülke hem kendisiyle hem de çevresiyle kıyasıya bir mücadele içinde. Geleceğe uyum sağlamak, ayakta ve hayatta kalabilmek için sert bir dönüşüm savaşı veriyoruz.
Yerküre üzerinde “Bizim Gayri Safi Milli Hasılamız mutluluk” diyen Bhutan gibi birkaç istisna dışında, bu savaşın dışında kalan yok! Dünyalılar, bir kez daha ruhen ve bedenen ayaklanmış durumda. Medeniyet adı verilen o “tek dişi kalmış canavarı” alt edip, yeni bir uygarlık seviyesi yaratmak için canhıraş uğraşıyoruz. Bir yandan gelen gideni aratır mı? diye korkuyoruz, diğer yandan ise artık göğüs göğüse değil, beyin beyine harp ediyoruz.
Dijital bombaların arka arkaya patladığı, tüm cephelere yayılmış amansız bir mücadelenin içindeyiz. Teknoloji liderleri ve dünya yöneticileri, ellerinde “data” dedikleri keskin kılıçlarla, vahşi kapitalizmi sürdürülebilirlik kriterleriyle “ehlileştirmeye” çalışıyor. Amaçları, hepimizi Rönesans 2.0 köprüsünden geçirerek, Çin’in zaten uygulamaya başladığı “Sosyal Puan ya da Sosyal Kredi Sistemine yani Rateokrasi” düzenine doğru yönlendirmek.
Ve kabul edelim ki, sürüleştiğimiz için bu düzenin en uygun metaforu da ancak “sürü” olabilir.
Biliyorum, iş dünyasında “sürü” olmak pek sevilen bir tanım değil. Her iş........
© Dünya
