16 Temmuz 2024’te “Dünyanın hamileliği zor geçiyor…” diye yazmıştım. Sebebi anlaşıldı çünkü iş dünyası “İkiz Dönüşüme” gebeymiş. Yani, tıpkı (üstelik tek yumurta) ikiz gebeliklerinin tekil gebeliklere göre daha zorlu ve dikkat gerektiren süreçler olması gibi, “İkiz Dönüşüm” de iş dünyası için aynı anda iki büyük dönüşümü - dijitalleşme ve sürdürülebilirliği - eş zamanlı yönetme zorunluluğunu ifade ediyor.

Bu durum, şirketlerin hem teknolojik yeniliklere hızla adapte olmasını hem de çevresel ve sosyal sorumluluklarını önceliklendirmesini gerektiriyor. Her iki süreç birbiriyle iç içe ve birinin ihmal edilmesi diğerini riske atıyor.

Bu nedenle, dikkatli bir planlama, güçlü liderlik ve etkili koordinasyon şart. 2025’te ve sonrasında iş dünyasının en çok zaman ve kaynak ayıracağı konu, öncelikle bu “ikizlerin” bir ultrasonunu çektirmek, daha doğrusu bir “İkiz Dönüşüm Olgunluk Raporu” hazırlamak olacak. Ardından, düzenli aralıklarla kontrollerini yaparak “Daha İyi ve Gelecek” adını verdikleri bebeklerini büyütmek için yoğun bir çaba gösterecekler.

Metaforla başladığımız bu konu, aslında şirketlerin hatta gezegenimizin geleceğini belirleyecek iki temel strateji, “İkiz Dönüşüm» (Twin Transformation) kavramını anlatıyor. İkiz dönüşüm, dijital teknolojilerle desteklenen çevresel ve sosyal sorumlulukların bütünleşmesiyle hem........

© Dünya