menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Enflasyon Türkiye’de neden tek haneye düşürülemiyor?

13 0
07.05.2025

Türkiye ekono­misi uzun yıl­lardır yüksek enf­lasyonla mücadele etmektedir. 2000’li yılların başında uy­gulanan yapısal re­formlarla tek hane­li enflasyon oranla­rına ulaşılmış olsa da, son 10 yılda tek­rar çift haneli seviyelere yükselen ve zaman zaman p-80 bandına çıkan enflasyon, kalıcı biçimde kontrol altına alınamamış­tır.

Bu yazıda Türkiye’de enflasyonun ne­den tek haneye düşürülemediği çok boyutlu olarak ele alınacak; maliye ve para politika­sı tercihlerinden arz-talep dengesizlikle­rine, yapısal sorunlardan küresel etkilere kadar birçok faktör sayısal veriler eşliğinde değerlendirilecektir.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) veri­lerine göre:

2003–2010 dönemi: Enflasyon büyük oranda tek haneli rakamlarda seyretmiş, örneğin 2004 yılında %9.32, 2005’te %7.72 olarak gerçekleşmiştir.

2011 sonrası: Enflasyon yeniden çift ha­neli seviyelere yükselmiş, özellikle 2018 sonrası dramatik artışlar yaşanmıştır.

2022 yılında TÜFE: Yıllık d.27;

2023 sonunda: d.77

2024 yılsonunda: D.38 olarak açıklan­mıştır.

2025 Nisan itibariyle yıllık enflasyon 7,86

Buna karşılık, Merkez Bankası’nın 2025 yılsonu enflasyon hedefi $’dür. Bu, tek haneden oldukça uzaktır ve tahminlere gö­re 2026 öncesinde bu seviyelere dönülmesi beklenmemektedir.

Enflasyon beklentilerini kontrol altında tutmanın ana aracı faiz politikasıdır. Ancak Türkiye’de faizler zaman zaman politika dı­şı tercihlerle şekillendirilmiş, bu da enflas­yonla mücadelede etkisiz kalınmasına ne­den olmuştur.

Örneğin:

2021 sonunda politika faizi  iken;

TÜFE aynı dönemde 6 seviyesin­deydi.

2023 ortasında ise faiz %8.5’e kadar dü­şürülmüşken, enflasyon `’ın üzerin­deydi.

Bu faiz-enflasyon dengesizliği, negatif re­el faiz ortamı yaratmış, TL’den kaçışı ve dö­vize yönelimi teşvik etmiştir. Sonuç olarak kur artışı ithal girdi fiyatlarını yükseltmiş ve maliyet enflasyonunu beslemiştir.

Türkiye’de üretimin önemli bir bö­lümü ithal ara malına dayalıdır. Türkiye İs­tatistik Kurumu verilerine göre:

İthalatın u’i üretimde kullanılan ara malı ve sermaye mallarından oluşmaktadır.

Bu da döviz kurundaki her artışın iç fiyat­lara doğrudan yansımasına neden olur.

Örneğin:

2021 başında 1 dolar = 7.43 TL iken;

2024 sonunda 1 dolar = 31.20 TL’ye kadar çıkmıştır.

Bu da........

© Dünya