Düşük enflasyonlu bir Türkiye gerçekleşebilir mi?
Enflasyon, bir ülkedeki mal ve hizmet fiyatlarının genel düzeyinde sürekli bir artış anlamına gelir. Türkiye, uzun yıllardır enflasyon sorunu ile karşı karşıya olan bir ülkedir. Bu sorunun temelinde ekonomik, yapısal ve siyasi nedenler yer almaktadır. Aşağıda, Türkiye’deki enflasyonun başlıca nedenleri detaylı bir şekilde ele alınmıştır.
Türkiye’de enflasyonun en önemli nedenlerinden biri, uygulanan para politikalarının etkisizliği ve yanlış yönlendirilmesidir. Merkez Bankası’nın enflasyonu kontrol altına almak için faiz oranlarını düzenlemesi gerekirken, siyasi müdahaleler nedeniyle bağımsız hareket edemediği sıkça tartışılmaktadır.
Türkiye ekonomisi, ithalata dayalı bir üretim yapısına sahiptir. Üretimde kullanılan birçok ara mal ve enerji kaynağı ithal edilmektedir. Türk Lirası’nın döviz karşısında değer kaybetmesi, ithalat maliyetlerini artırır ve bu maliyetler fiyatlara yansıtılır.
Türkiye’de enerji fiyatlarının artışı, iş gücü maliyetleri, lojistik masraflar ve diğer üretim giderlerindeki artışlar maliyet enflasyonuna yol açmaktadır. Özellikle petrol ve doğalgaz gibi enerji kaynaklarına bağımlılık, enerji fiyatlarındaki küresel dalgalanmalardan Türkiye’nin doğrudan etkilenmesine neden olmaktadır.
Türkiye ekonomisinde uzun yıllardır devam eden yapısal sorunlar da enflasyonu artırmaktadır. Tarım ve sanayi sektöründeki yetersizlikler, üretim maliyetlerini yükseltirken arz tarafında da dengesizliklere yol açmaktadır. Özellikle tarım sektöründeki üretim sorunları ve verimsizlik, temel gıda fiyatlarının yükselmesine neden olmaktadır. Ayrıca verimsiz üretim şekli ile Düşük Katma Değerli, Düşük Teknolojili üretim portföyü ihracat yapmak için kur artışına , iç pazara satmak içinde fiyat artışına ihtiyaç duymasıdır.
Büyüme hedefleri doğrultusunda uygulanan genişlemeci maliye ve para politikaları, zaman zaman talep enflasyonuna neden olmaktadır. Hanehalkı tüketiminin teşvik edilmesi, talebin arzdan daha hızlı artmasına yol açar. Bu durum, fiyatların genel seviyesinin yükselmesine neden olmaktadır.
Ekonomik aktörlerin enflasyon beklentileri, fiyat artışlarını tetikleyen bir diğer önemli faktördür. Eğer şirketler ve tüketiciler gelecekte fiyatların artacağını düşünürse, bu durum fiyatlara ve ücretlere önceden yansıtılır. Ayrıca, siyasi ve ekonomik belirsizlikler, yerli ve yabancı yatırımcıların Türkiye ekonomisine olan güvenini azaltarak döviz kurunu ve dolayısıyla enflasyonu artırmaktadır.
Dolaylı vergilerin, özellikle KDV ve ÖTV gibi tüketim üzerindeki vergilerin yüksekliği, fiyat artışlarını doğrudan etkilemektedir. Devletin bütçe açığını kapatmak için dolaylı vergilere ağırlık vermesi, tüketim mallarının fiyatlarını artırarak enflasyonu........
© Dünya
