menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Trump tehdidini fırsata çevirebilir miyiz?

22 1
07.02.2025

Trump ikinci dönemine hızlı başladı ve ayağının tozuyla Meksika, Kanada ve Çin’e uygulanan gümrük ver­gilerinde artışa gitti. Türkiye henüz bu tehditlerden nasibi­ni almadı. Trump bu hızla de­vam eder mi? AB’ye tarife uy­gulanırsa bu durum Türkiye ekonomisini nasıl etkiler?

Geçen hafta Trump, Kanada, Meksika ve Çin’e yönelik gümrük vergilerini artırdıktan hemen sonra, AB ve İngiltere’ye de ben­zer vergilerin uygulanacağını be­lirtti.

Ancak, ABD ekonomisinde yaratacağı stagflasyonist baskı nedeniyle Trump’ın bir noktada geri adım atma ihtimalinin yük­sek olduğunu düşünüyorum. Bu görüşümü destekleyen birkaç neden var. Öncelikle, seçim dö­neminde Çin’e uygulanacak ver­gilerin yüzde 50-60 seviyeleri­ne çıkabileceği söylenirken, haf­ta sonu yalnızca yüzde 10’luk bir tarife getirildi. İkinci olarak, ta­rifeler açıklanırken, eğer söz ko­nusu üç ülke misillemeye gider­se ABD’nin tarifeleri daha da ar­tıracağı tehdidinde bulunuldu.

Fakat, Meksika ve Kanada tari­feleri aynı oranda artırdıklarını duyurup, Çin de gerekli adımları atacağını açıkladığında, ABD’den beklenen sert yanıt gelmedi. Bu­nun yerine, Trump yönetimi, ta­rifelerin kısa vadede bazı zorluk­lara neden olabileceğini ancak uzun vadede ABD ekonomisi­ni güçlendireceğini savunan bir söylem geliştirdi. Küresel piyasa­larda ve ABD içinde oluşan tepki­nin ardından ise tarifelerin bir ay ertelendiği açıklandı.

Trump’ın uzun vadeli kazanım­lar uğruna kısa vadeli ekonomik fedakarlıkları tolere eden bir li­der olduğunu düşünmü­yorum. Popülist liderler genellikle kısa vadeli ka­zanımlara ve siyasi po­pülaritelerini korumaya odaklanıyorlar. Bu ne­denle, iç piyasadaki ra­hatsızlıklar ve şikayet­ler artarsa, Trump’ın ta­rifelere yönelik tutumu değişebilir ve geri adım atabilir. Nitekim, hafta sonu yaptığı ve tarifelerin kısa va­deli zararlarına değindiği konuş­ması, sonrasında bir aylık ertele­meye gitmesi kanımca Trump’ın kafasında tarifelerin faydalarına ilişkin ilk endişelerin oluşmaya başladığına işaret ediyor.

Trump git gelleri çok yüksek olan bir lider. O yüzden malesef şu ana kadar attığı adımlardan bir sonraki adımını kestirebil­mek çok zor. Tarifeler konusun­da da ileriye yönelik adımlarını bugünden öngöremiyoruz. Eğer AB’ye de benzer tarifeler uygu­lanırsa, AB’nin de Meksika, Ka­nada ve Çin gibi misilleme yap­ması muhtemel görünüyor. Bu durumda bölgede ABD’ye karşı bir ticaret bloğu oluşabilir. Tür­kiye’nin bu tür bir yapılanmada stratejik hareket edip Trump’ın yarattığı krizi kendisi için bir fırsata çevirebilmesi için yapı­sal reformları önceliklendirmesi gerekiyor.

Avrupa’nın oluştura­cağı yeni tedarik zincirlerini ve yatırımları Türkiye’ye çekecek bir çerçeveye geçebilmesi için (i) makroekonomik politikalarında herhangi bir U-dönüşü olmaya­cağına, (ii) Avrupa piyasalarına entegre olmuş,........

© Dünya