menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tarifeler savaşı ve Türkiye

14 1
11.04.2025

Dünya ekonomi ve siyasetinin gündemine ABD’nin tarife uygulamaları oturdu. Ko­nunun gündem olmasının birinci sebebi tari­fe oranları ise diğer sebebi de ABD Başkanı Trump’ın açıklama ve uygulama yöntemleri.

Başkan Trump’a göre ABD’nin kronik haldeki dış ticaret açığı önemli bir sorun. ABD’nin yurt dışından yaptığı ithalat nede­niyle ABD sanayisizleşirken işsizlikte de ar­tışa neden oluyor. Bu soruna karşı Başkan’ın sunduğu reçete daha yüksek gümrük vergile­ri. İktisat yazınında bu sorunun reçetesi ise Başkan ile aynı fikirde değil.

Gümrük tarife­leri belli sektörleri aşırı rekabetten korumak amaçlı uygulanabilir. Örneğin, demir-çelik sektöründe Çin ve Hindistan’ın yıkıcı bir fiyat rekabeti var. Çin devletinin çelik ihracatın­da uyguladığı sübvansiyonlar gayet iyi bilini­yor. Böyle bir durumda yerel endüstriyi koru­mak gerekir ve gümrük tarifeleri yolu ile yer­li üretim korunabilir. Fakat bir ülkenin kronik dış ticaret açığı daha ziyade ülke içi tüketim ve tasarruf dengesine bağlıdır.

Tarifeler yolu ile dış ticaret dengesini uzun vadede lehinize çevirmek mümkün olmayabilir. Türkiye ör­neğini düşünürsek, Türkiye’de sıfır otomobil satışları üzerinde oldukça yüksek özel tüke­tim vergisi var. Ayrıca KDV ve motorlu taşıt­lar vergisi ödüyoruz. Fakat bu vergiler otomo­bil talebini nasıl etkiliyor? Kısa vadede vergi oranlarındaki artışlar talebi kısa süreliğine kısabiliyor.

Fakat........

© Dünya