ABD küreselleşmeden zararlı mı çıktı?
1980’lerin başından itibaren küreselleşme dalgası bütün dünya ekonomisini etkisi altına aldı. 1970’lerde yaşanan petrol krizleri sonucunda artan enflasyon, gerileyen ekonomik büyüme oranları ve iki kutuplu siyasal yapı yeni politikalara ihtiyaç duyuyordu. Kapitalizm toplumlara sağladığı refah itibariyle daha iyi bir ekonomik yapı olduğunu ispat etmek çabasındaydı.
Böyle bir ortamda kapitalist sistemi benimsemiş ekonomiler küreselleşme ve serbest piyasa ekonomisi rüzgarına kapıldılar. İkinci Dünya Savaşı sonrasında kapitalist düzenin korunması amacıyla kurulan IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşların da desteğiyle gelişmekte olan ülkeler ve gelişmiş ülkeler arasında entegrasyon giderek artmaya başladı. İkili ilişkilerdeki artış önce ticaret kanalından gerçekleşti.
Türkiye de 1980’lerin ortasında ticarette liberalleşmeyi seçti. Ticaretteki liberalleşmeyi finansal liberalleşme takip etti. Türkiye sermaye hesabını Ağustos 1989 yılında alınan 32 sayılı karar ile liberalleştirdi. Diğer gelişmekte olan ülkeler de benzer bir süreci takip ediyorlardı.
Atılan bu adımlar maliyetsiz olmadı. Makroekonomik dengesizliklerin olduğu, bankacılık sisteminin zayıf, bütçe açıklarının yüksek olduğu gelişmekte olan ülkeler 1990’lar boyunca bir dizi finansal kriz ile karşı karşıya kaldılar. Bu süreçte alınan dersler, IMF programları ile desteklenen yeniden yapılanma çabaları ile birleşince gelişmekte olan........
© Dünya
