menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ölümcül dostluk

30 6
03.03.2025

Ukrayna devlet başkanı Volo­dimir Zelensky’nin skandallarla do­lu ABD ziyaretinin medya yansımala­rını görünce Henry Kissinger’ın 1968 yılında Nixon’un başkan seçilmesi­nin ardından söyle­diği şu sözler aklı­ma geldi: “Amerika’nın düşma­nı olmak çok tehlikeli olabilir, ama onun dostu olmak ölümcül­dür.

Gerçekten de Vietnam’dan, Latin Amerika’ya, Kuzey Afri­ka’dan Ortadoğu’ya ve Afganis­tan’a uzanan bir siyasi düzlem­de, ABD’nin müttefiklerini yarı yolda bırakma geleneğine bakıl­dığında, onlarla dost olmanın/ olduğunu zannetmenin ne kadar akılsızca bir vehim olduğunu görmek mümkün.

Amerikan dış politika tarzının en önemli özel­liği, müttefiklik ilişkisini ken­di ulusal çıkarlarını maksimize etmek için olabildiğince kullan­maları ancak çıkar tanımları de­ğiştiği anda ise derhal yeni bir ilişki düzeneğine geçiş yapabil­meleri. Realizm ya da rasyona­lite prensibi olarak adlandırdık­ları bu esneme kabiliyeti, yıllar içerisinde hem ikili ilişkilerinde hem de Birleşmiş Milletler, NA­TO, NAFTA vs. gibi uluslarara­sı kurumlardaki tutumlarında beklenmedik U dönüşleriyle ka­rakterize ediliyor.

George Washington’un 1796’da söylediği şu sözler bu­gün bile geçerliliğini koruyan Amerikan dış politika geleneği­nin tam tarifi: “Bizim gerçek po­litikamız dış dünyanın neresiyle olursa olsun kalıcı ittifaklardan kaçınmak olmalı”. Yani her müt­tefikin bilmesi gereken altın ku­ral ABD ile dansa kalkıldığında pistin ortasında aniden yapayal­nız kalmayı da göze alma zorun­luluğu.

Zelensky’nin Oval ofiste­ki çaresizliği ve çevresini saran zorbalar karşısında durumu ida­re etmeye çalışan........

© Dünya