Bir vatana ait olmak
ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’yi tıpkı sıradan bir tarla gibi parasını vermek suretiyle Filistinlilerden almayı hayal etmesi çoğumuza garip, hadsiz ve cüretkar geldi. Aslında ortalığı karıştırarak iç savaş çıkartması, vekil güçlerce bölgeyi tarumar ettirmesi, teröre boğması, insanları aç bırakması, yaptırım uygulaması hatta işgal etmesi alışageldiğimiz bir durumdu.
Lakin “Gazze’yi satın almak istiyorum…burayı büyük bir emlâk alanı olarak düşünün…ABD buraya sahip olacak ve biz de yavaş yavaş -çok yavaş, acelemiz yok- burayı geliştireceğiz” demesi acaba aklını mı yitirdi diye düşündürtmedi değil. Gerçi bir yandan “Trump tam da bu. Aklındaki dilinde. Hiç olmazsa yapmayı düşündüklerini süslü cümlelerin; sahte ideallerin arkasına saklamadan dümdüz ifade ediyor” diye avunuyoruz.
Zira batı emperyalizmin yüzyıllar içerisinde farklı kılıklara bürünen uydurma nezaket örtülerinin altına gizlediği derin kabalıktan, nobranlıktan ve aba altından gösterilen sopadan hepimiz bıktık usandık. Trump’ın hiç olmazsa kendini gizlemek gibi bir eğilimi yok. O bir beyaz adam ve beyaz adamın gerçek diliyle konuşuyor: Geldim, gördüm, yendim, beğendim, aldım…
Bir toprak alanını, ya da bir ülkeyi vatanlaştıran şeyin ne olduğu........
© Dünya
