menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Krizle yaşamayı öğrenmek

16 0
16.08.2025

Bugün hâlâ ‘krizle yaşamayı öğrenmek’ ifadesini kullanıyoruz, ama asıl mesele krizi hiç başlamadan durdurmak. Deprem dirençli şehirler kurmak, yangınların önlenmesi için yerel halkın bilgi ve farkındalık düzeyini artırmak, insan hatalarının yol açtığı felaketlerin önüne geçmek…

Balıkesir’de yaşanan dep­rem, İstanbul ve başka bir­çok ilde de hissedildi ve yü­rekler bir kez daha korku ile kap­landı. Aynı saatlerde ülkenin farklı bölgelerinde orman yangınlarıyla mücadele sürüyordu. Sarsıntının ardından telefonlarımızda beli­ren uyarılar, yangınlardan yükse­len dumanın gökyüzünü karartma­sı… Bunlar, artık birbirinden kopuk olaylar değil. Her biri, yaşamı ve ge­leceği tehdit eden, birbirini tetik­leyen kriz halkalarının parçaları. Deprem, barınma güvenliğini sar­sarken; yangın, nefes aldığımız ha­vayı, toprağı, tarımı ve biyolojik çeşitliliği yok ediyor. İkisi bir ara­ya geldiğinde, yalnızca evlerimizi değil, üretimden gıdaya, iklimden ekonomiye kadar tüm yaşam zinci­rimizi zedeliyor.

Bugün dünyada ve ülkemizde çok iyi biliyoruz ki, krizler eskisi gibi ‘oldu bitti’ yaşanmıyor. Biri­nin etkisi sürerken, diğeri başlı­yor. Ve bir tanesi, diğerini daha yı­kıcı hale getiriyor. Deprem sonrası altyapısı zarar gören bir bölgede yangın çıktığında, yangınla mü­cadele kapasitesi düşüyor. Yangın sonrası tarım alanı yok olduğun­da, gıda arzı azalıyor; bu, fiyatlara, ticarete, sosyal gerilime yansıyor. Çoklu krizler, yalnızca fiziksel de­ğil; ekonomik, sosyal ve psikolojik bir sarmal yaratıyor.

Bugün hâlâ ‘krizle yaşamayı öğ­renmek’ ifadesini kullanıyoruz, ama asıl mesele krizi hiç başlama­dan durdurmak. Deprem dirençli şehirler kurmak, yangınların ön­lenmesi için yerel halkın bilgi ve farkındalık düzeyini artırmak, in­san hatalarının yol açtığı felaket­lerin önüne........

© Dünya