Türkiye’de gayrimenkul finansmanın geleceği
Türkiye’de gayrimenkul piyasası uzun yıllardır ağırlıklı olarak bankacılık sistemi üzerinden fonlanıyor. Konut kredisi, ticari gayrimenkul kredisi, proje finansmanı…Ancak son beş yılda yaşanan yüksek enflasyon, faiz dalgalanmaları ve makroihtiyati tedbirler, bu klasik modelin sınırlarını net şekilde gösterdi.
Özellikle geçen haftaki yazımda da belirttiğim gibi, özellikle BDDK’nın Ağustos 2023 tarihinde almış olduğu kredi sıkılaştırıcı tedbirlerin devamında, bireysel tarafta finansal kaldıraçtan faydalanma imkanı neredeyse sıfırlandı. Dolayısıyla sektör, “tek kanallı” kredi finansmanından çok kanallı, sermaye piyasası destekli modellere geçmek zorunda. Eski alışkanlıkların devam edeceğini düşünen geliştirici varsa, şimdiden yanıldığını söylemeliyim.
Bugün, gayrimenkul finansmanının geleceğini konuşurken, yalnızca kredi maliyetlerinden ya da faiz oranlarından bahsetmek yetmez; ürün çeşitliliği, yatırımcı tabanı, erişilebilirlik, veri şeffaflığı ve kurumsal yönetim gibi konuları detayda konuşmamız gerekiyor.
Sermaye piyasalarının, gayrimenkul finansmanında taşıdığı potansiyel uzun zamandır biliniyor; fakat bu potansiyelin reel sektöre yansıması hâlâ sınırlı. Konuların detaylarını defalarca yazmıştım; özellikle gayrimenkul yatırım fonları (GYF), gayrimenkul yatırım ortaklıkları, gayrimenkul sertifikaları, varlığa dayalı menkul kıymetler ve önümüzdeki dönemde görmeyi arzuladığımız “gayrimenkule dönüştürülebilir tahvil”........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein