menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

TÜİK kendi kendini mi yalanlıyor?

28 1
yesterday

İktisatçılarla doktorla­rın önemli benzerlik­leri vardır. Her iki mes­lek grubu da teşhiste bu­lunmadan önce veriye ihtiyaç duyarlar. Doktor­lar bu verileri gözlem­lerinden ve hastalarına yaptıkları tahlillerden el­de ederler. Tahlil sonuç­ları güvenilirse, teşhis ve buna bağlı tedavi de doğ­ru olur.

İktisatçılar da ekonomideki ge­lişmeleri verilerle takip ederler. Özellikle makroekonomik geliş­melerin değerlendirilmesine ola­nak sağlayan veriler resmi kurum­lar tarafından hazırlanır ve kamu­oyuna açıklanır. Bizde bu veriler TÜİK tarafından üretilir.

Malum olduğu üzere çok uzun süreden beri TÜİK verileri kamu­oyunda tartışma konusudur. En hararetli tartışmalardan biri de, TÜİK’in her ayın üçünde açıkladı­ğı TÜFE’ye dayanarak hesapladığı enflasyon verileridir.

Bu tartışmalara neden olan ise, siyasi iktidarların ekonomi yöne­timinde kamuoyu tarafından en önemli başarı ölçüsünün enflas­yon olmasıdır. Maalesef Türkiye 2018 yılından itibaren enflasyon sorunuyla karşı karşıya. Uygula­nan yanlış politikaların da etkisiy­le zaman zaman yüksek seviyele­re çıkan enflasyonun düşürülmesi ise, siyasi sonuçlar doğuran ve ka­muoyunun refahını azaltacak bir­takım politikaların uygulanmasını gerekli kılmaktadır. Bu politikala­rı uygulamaktan kaçınan iktidar­lar, bazen enflasyonla mücadele edebilmek için enflasyon hesapla­masına konu olan verilere müda­hale edebiliyorlar.

Son yıllarda TÜİK başkanla­rının sıkça değiştirilmesi kura­ma yönelik siyasi müdahale kuş­kularının artmasına neden oldu. Bunun yanında TÜİK verileri­ne alternatif olabilecek bağımsız kurumların yaptığı hesaplamala­rının TÜİK sonuçlarından siste­matik olarak ayrışması kamuo­yunda TÜİK’e yönelik endişeleri arttırdı.

Dahası vatandaşın hissettiği kendi enflasyonun TÜİK’in açık­ladığı oranların üstünde seyret­mesi........

© Dünya