menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ticaret savaşları

23 1
10.04.2025

Trump’ın ithalata getirdiği gümrük vergilerinin ardın­dan dünya ticareti çok büyük dar­be aldı.

Kime ne kadar vergi konulduğu değil sorun olan. Kimin bu vergi­lerden nasıl etkileneceği ise hiç dert değil.

Neticede II. Dünya Savaşı son­rasında çok ciddi mücadelelerin neticesinde, özenle inşa edilmiş “kural temelli” bir ticaret siste­min sonu gelmiş durumda. Bel­ki bugüne kadar bu sistemin ku­ralları arzu edilen düzeyde adil değildi ama en azından yöneti­mi bakımından öngörülebilirliği yüksek bir ticaret sistemiydi.

Birçok ülke için uluslararası ti­caret vazgeçilmezdir. Özellikle de gelişmekte olan ülkeler için ti­caretin ayrı bir önemi vardır. Bu ülkeler ihtiyaç duydukları döviz cinsinden mali kaynakların bir bölümüne ticaret vasıtasıyla ula­şırlar. Bazen de borçlanırlar. An­cak ticaret bu ülkeler için gelece­ğe yönelik yükümlülük doğurma­yan en güvenilir yoldur.

Bu yüzden birçok gelişmekte olan ülke, II. Dünya Savaşı son­rasındaki dönemde kendi ekono­mik yapılarını bu ticari öncelik­lere ve uluslararası tica­retin kurallarına uyacak şekilde inşa ettiler.

Türkiye’nin 1980 son­rası reformlarının da önemli ayaklarından bi­ri de bu uyumu sağla­maktı.

Dünya çapında yapı­lan ticarette doğrudan veya dolaylı yollarla ge­tirilen kısıtlamaların ve bu amaçla uygulanan vergile­rin dünya ekonomisindeki refa­ha olumlu etkisi olduğunu söy­lemek pek mümkün değil. Zaten çok sayıda teorik ve ampirik aka­demik çalışma da serbest ticare­tin ülkelerin refahlarını arttır­mada daha faydalı olduğuna işa­ret........

© Dünya