menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sanayide verimlilik artışı sihirli bir değnek midir?

12 8
25.07.2025

Son zamanlarda sanayi­cilerin sesi duyulur ol­du. Daha önceleri çok konuşmuyorlardı. Anlaşılan uygulanan modelin sanayi üzerine yaptığı yıkıcı etkiler giderek tahammül sınırları­nı aşmış.

Sanayicilerin sorunlarını giderek daha fazla kamuoyu gündemine getirmeleri ba­zı kesimlerce onların ekono­mi yönetiminin uyguladığı enflas­yonla mücadele programına karşı eleştiri olarak anlaşılıyor. Hatta kamuoyunun bir kısmı sanayici­leri “enflasyon lobisi” olarak ni­telendirerek, bu eleştirileri sa­nayicilerin enflasyonist ortamın sağladığı ekonomik imkânlardan vazgeçememelerinin bir sonucu olarak yorumluyor.

Aslında benim gördüğüm ve ta­nıdığım gerçek sanayicilerin enf­lasyon sevici bir yanları yok. Bel­ki üretim yapmayıp, sadece al-sat ile uğraşan iş insanları enflasyo­nist ortamın nimetlerinden da­ha fazla yararlanıyor olabilir. Ama gerçek sanayicilerin, sürekli artan üretim maliyetleri altında baskıla­nan ürün fiyatlarının işletme ser­mayeleri üzerine yaptığı olumsuz etkilerden memnun olmaları pek mümkün değil. Birçoğu enflasyo­nun ülke ekonomisindeki göre­li fiyatları deforme edici etkisinin farkında. O yüzden sanayici olan iş insanlarına yönelik olarak yapı­labilecek bu tür eleştirileri kabul edebilmek çok mümkün değil.

Öte yandan sanayicilerin şikâ­yetlerine yönelik olarak ekono­mi yönetiminin pozisyon alıp, bu eleştirilere karşı programı savun­mak ve bu şekilde sanayiciler­den gelen eleştirileri önemsizleş­tirmeyi çalışmasını da hiç doğru bulmuyorum.

Sanayicilerin ekonomi yöneti­minin yürüttüğü programa yöne­lik eleştirilerini bu programı bir bütün olarak reddetmek olarak dü­şünmek doğru değil. Onlar böyle bir program altında içeride ve dı­şarıda ekonomik olarak varlıkla­rını sürdürebilmek için yetkililer­den bir liderlik beklemektedirler. Sanayicileri bugünkü ekonomik problemlerin sorumlusu olarak göstermek yerine, gerçek anlamda onların da bu sorunların çözümün bir parçası olduklarının kabul edil­mesi önem arz etmektedir.

Türk sanayisinin yapısını bil­meden, onun iş pratikleri hakkın­da alternatif bir görüş ortaya koy­madan yürütülecek böyle bir enf­lasyonla mücadele programı ülke ekonomimizin sermaye birikimi­ne büyük zararlar verebilir. Türk sanayisi değişen dünya ekonomik koşullarında artan uluslarara­sı rekabetin ezici yükünü yüklen­mişken, bu yeni koşullara uyumda ciddi sorunlar çekmektedir.

Kanımca mevcut program bu ko­nuda yeterli özeni göstermekten uzak. Hatta bu konuda kendine son derecede pasif bir rol benimse­miş durumda.

Diğer bir deyişle ekonomi yöne­timi enflasyon tek haneli enflas­yon oranlarına ulaşıldığında hem hanehalkları hem de sanayinin da­ha iyi ekonomik koşullara erişip, bu koşullardan daha fazla refah ve üretim kabiliyeti elde edeceğini id­dia etmektedir. Ancak bunun nasıl olacağı yönünde sanayicilere yö­nelik bir yol haritası, yeni bir sana­yi öyküsü........

© Dünya