menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar

15 14
01.05.2025

Geçen hafta TÜİK’in 2023 yılı enflasyon rakamı ile aynı yıla iliş­kin yine TÜİK’in yaptı­ğı Gelir Yaşam Koşulları Araştırmasından elde et­tiğimiz hanehalkı gelir­lerindeki nominal artış oranları arasındaki tu­tarsızlığa dikkat çekmiş­tik. Ardından da sormuş­tuk. Hangi artış oranı doğru diye.

Buna göre ya TÜİK’in açıkla­dığı T’lük enflasyon oranı, ya da hanehalkı gelirlerinde görü­len 7’lik nominal gelir artışı doğru olmamalı. İkisinin birden doğru ihtimali vatandaşın son bir yıldır ekonomide yaşadığı ger­çeklerle hiç uyuşmuyor. Belki bu durumun mantıklı bir açıklaması vardır. Ama bu haliyle aynı kuru­mun açıklamış olduğu iki verinin sonuçları iktisadi sağduyu ile çe­lişmektedir.

Ülkemizde sıradan bir hane­halkının reel gelirinin P art­mış olacağına inanan var mı?

Bu vesileyle en son açıklanan Gelir Yaşam Koşulların Araştır­masında gördüğümüz bir başka ilginç konuyu daha okurlarımı­zın dikkatine sunmak isterim.

Bu kez ekonomideki farklı gelir kaynaklarından elde edilen no­minal gelirlerdeki artış oranları­nı paylaşmak istiyorum.

Grafik 1’de farklı kaynaklardan elde edilen medyan gelirlerde gö­rülen artış oranları gösterilmek­tedir. Basit ortalama yerine med­yan gelirlerini dikkate almamızın nedeni, medyanın o gelir grubun­da en fazla tekrar eden gelir düze­yini vermesidir. Bu yüzden gelir gurupları içindeki aşırı yüksek ve aşırı düşük gelirlerin aritmetik ortalama üzerindeki etkisine kar­şı dayanıklı (robust) olmasıdır.

Bu hesaplamadan elde edilen sonuçlar, aynı zamanda 2022- 2023 döneminde uygulanan eko­nomik politikaların farklı gelir gruplarının gelirleri üzerinde yaptığı etkinin kabaca görüle­bilmesine olanak sağlamaktadır. Bana soracak olursanız, buradan elde edilen........

© Dünya