Beklenti her şeydir...
Enflasyonla mücadelede beklentilerin yönetimi önemlidir.
Ücret artışlarının enflasyonist etkileri ne kadar tartışmalıysa, inanırlığını yitirmiş bir para politikasının kamuoyunda yaratacağı karamsar beklentilerin enflasyona etkisi o kadar tartışmasızdır.
Ekonomi yönetiminin ekonominin geleceğine yönelik söyledikleri ve gerçekleşeceğini iddia ettiği enflasyon orana yönelik kamuoyunda inanç yoksa gelecekteki enflasyon oranı kamuoyunun beklediği yönde gerçekleşir. Sanki kendi kendini doğuran bir kehanet (self-fulfilling prophecy) gibi bir algının oluşmasına neden olur.
Bu da uygulanan para politikasının etkinliğini azaltır.
O yüzden ekonominin yöneticileri bir şekilde beklentilerin kontrol ederek, yönetmeye çalışırlar.
Beklentilerin günümüz para politikası uygulamaları bakımından da önemi büyüktür. Özellikle “enflasyon hedeflemesi” gibi “modern” para politikalarının uygulamalarında beklentiler anahtar öneme sahiptir.
Bu para politikasının kurumsal yapısı itibariyle, merkez bankaları piyasa beklentilerini etkileyerek, bunların kendi beklentisiyle uyumlu hale gelmesi istenir.
Bu modelin başarılı olması için merkez bankasının “güvenilir” olması, uygulanan para politikasının ise herhangi bir güven kaybını oluşturacak siyasi unsurları içermemesi istenir.
Bu bakımdan para politikasının siyasetin gölgesinde çıkartılarak, siyasetten “bağımsız” hale getirilmesi arzulanır.
Tüm bankacılık uygulamalarında olduğu gibi, para politikasının da esası güvendir.
Elbette bunun dışında kamuoyunda güven oluşturmak ve kamuoyunun beklentilerinin yönetimini kolaylaştırmak için birtakım uygulamaların yapılması zaruri görülebilir. Özellikle beklentilerin kamuoyu tarafından güven ve istikrar kaynağı olarak görülebilecek birtakım uygulamalara ve politikalara bağlamak, yani “çıpalamak” bunlardan........
© Dünya
