Borç düşükse sevinmeli miyiz?
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 3 Ocak 2025’te X hesabından, 2024 yılına dair bir ekonomik bilanço paylaştı. Paylaşımları arasında özellikle borçluluk oranları dikkatimi çekti.
Bunlar arasında hane halkı borçluluğuna dair veriler ise (Grafikte kırmızı okun gösterdiği bar) beni derin bir düşünceye sevk etti. Bu düşünceler arasında bir yandan da, ilk evimi almak için yaptığım borçlanma sürecindeki hislerim aklıma geldi: biraz korku, bolca heyecan, müthiş bir gurur ve tarifi imkansız bir mutluluk... O dönemde, 28 yaşındaki bir genç olarak, geleceğe umutla bakıyor ve borçlanarak yaptığım bu atılım nedeniyle daha çok çalışmak için motive oluyordum. Bu borçlanma benim adıma gelecek için bir yatırımdı.
Ancak şimdi, borcun düşüklüğünün bir başarı ölçütü olarak görülüp görülmemesi gerektiğini sorguluyorum. Bu nedenle, Bakan Şimşek’in verdiği verileri gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırarak değerlendirmeye çalıştım.
Yandaki tablo (Tablo1) oldukça çarpıcı: Arjantin hariç, diğer tüm ülkelerde hane halkı borçluluk oranı Türkiye’den belirgin şekilde yüksek. Ancak burada dikkat çeken başka bir nokta........
© Dünya
