menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Markalara güven aşınıyor

11 0
04.04.2025

Yıllarca markalar güvenin, kalitenin, sta­tünün ve sadakatin simgesi olarak kabul edildi. Büyük bir logonun olduğu ürün, ge­nellikle ‘doğru seçim’ demekti. Ama bu döne­min sonuna yaklaşıyoruz.

Yeni kuşaklar mar­kaları sadece ne sattıklarına göre değil, neye hizmet ettiklerine, nasıl bir değer ürettikle­rine göre sorguluyor. Üstelik bu sorgulama yalnızca sosyal medya üzerinden değil, alış­veriş davranışları üzerinden de açıkça göz­lemlenebiliyor. Ekonomist John Kay’in son kitabında altını çizdiği gibi, markalar bugün ciddi bir meşruiyet krizi yaşıyor.

“Kurumsal kimlikler, toplumsal faydayı öncelemedikle­ri sürece sürdürülebilir olamaz” diyen Kay, bu krizin yalnızca tüketici davranışlarında değil, şirketlerin varlık nedenlerinde de kök­lü değişimlere neden olduğunu söylüyor. Ona göre bugünün tüketicisi, “Markan burada ne iş yapıyor” sorusunu sormaktan çekinmiyor. Ve bu sorunun cevabı, artık ürün ya da hiz­metle sınırlı değil.

Accenture’ın ‘Life Reimagined’ başlıklı kü­resel araştırmasına göre, Z kuşağının yüzde 72’si bir markayla bağ kurmadan önce onun çevresel ve sosyal duruşunu araştırıyor. Sade­ce fiyat ve kalite yetmiyor. Marka, aynı zaman­da değerleriyle de tüketicisini ikna etmeli.

Tü­keticilerin yüzde 64’ü bir markanın toplumsal sorunlara katkı sunmasını bir ‘beklenti’ değil,........

© Dünya