Türkiye’nin dolarizasyonla imtihanı
Türkiye maalesef ki kendi vatandaşlarının kendi para birimine güvenmediği bir ülke. Hep de böyle oldu. Vatandaş da haksız sayılmaz, güvenmeye kalktığı dönemlerde ciddi zararlarla karşı karşıya kaldı.
Aslına bakarsanız yatırımcının muradı çok belli. Birinci isteği para kaybetmemek, ikinci isteği de makul bir oranla alım gücünü artırabilmek. Para kaybetmemek derken reel anlamda para kaybetmemekten bahsediyorum. Enflasyondaki artış kadar en azından yatırımım değer kazansın istiyor. Maalesef burada devreye hangi enflasyon sorusu giriyor. Merkez Bankası’nın haziran sektörel enflasyon beklentileri raporuna göre hanehalkının bir yıllık enflasyon beklentisi yüzde 53 seviyesinde. Bu da aylıkta yüzde 3,5’e yakın bir enflasyon anlamına geliyor. TÜİK’in açıkladığı son enflasyon verisine baktığımızda aylıkta yüzde 1,35 yıllıkta da yüzde 35,05 olduğunu görüyoruz.
Şimdi bir de yine TÜİK’in açıkladığı finansal yatırım araçlarının aylık getirileri verisine bakalım. Burada Haziran ayında TÜFE’yle indirgenmiş şekilde en yüksek getiriyi devlet iç borçlanma senetleri sağlamış; yüzde 2,82, ikinci sırada euro var yüzde 2,58, üçüncü sırada brüt mevduat faizi var yüzde 2,06, sonra dolar ve borsa şeklinde gidiyor.
Bu büyüklükler TÜFE’yle indirgenmiş, peki hangi TÜFE’yle?........
© Dünya
